Kaftanlar Hakkında Bilgi
Kaftan, Ortadoğu’da erkeklerin giydiği Mezopotamya kökenli uzun giysidir. Osmanlılarda 1828′de yapılan giyim kuşam değişikliğine değin kullanılmış, İran’da, Arap ülkelerinde ve Kuzey Afrika’da da yaygınlık kazanmıştır. Genellikle pamuk, ipek ya da bu ikisinin karışımı kumaşlardan yapılır.
Kaftanın uzun, geniş yenleri vardır. Çoğu zaman bir kuşakla bağlanırsa da, önü açıktır. Ortaçağdan başlayarak Hasidi Yahudilerinin giydiği siyah rahip latasına da kaftan denir.
Osmanlı erkeğinin toplum içindeki konumunu belli etme gibi bir özelliği de olan kaftan, aynı zamanda ödüllendirme amacıyla padişah ya da sadrazam tarafından devlete yararlık gösterenlere, vezirlere, beylerbeylerine ve yabancı ülke elçilerine de giydirilirdi. Murassa, keçe, çuha gibi çeşitleri olan kaftanların kışın giyilenleri kürkle de kaplanırdı. Osmanlı hanedanının ya da devlet adamlarının ve varlıklı kişilerin kullandığı kaftanlar zengin işlemeli, değerli taşlarla süslü olurdu.
19. yüzyılın ortalarına dek kullanılan kaftanların üzerine cübbe, kürk ya da kapaniça giyilirdi. Kaftanlar, giyen kişilerin toplumsal konumunu gösterir ve bunu renk, derece ve şeritleriyle belli ederlerdi. Ağır, değerli kumaşlardan yapılanları, gümüş ve altın telli şeritlerle süslenir, altın ve elmas takılar takılırdı. Vezir kaftanları kadifeden yapılır ve kışın samur kürkle giyilirdi. Padişahtan imtiyaz alan kumandanlara bunun bir belirtisi olarak kaftan ve kılıç verilirdi. Kaftanın murabba, çuha ve keçe gibi çeşitleri vardır.
Osmanlı da Kaftan, İran’lılardan Araplara geçmiş ve Osmanlı fetihleriyle Fas’a kadar yayılmıştır. Fas’ta özellikle kadınlar, kolsuz kaftan giyerlerdi. Suriye’de ise bedevi emîr ve şeyhleri kaftanı bir kış elbisesi olarak kullanıyorlardı
Osmanlılarda kaftan, önemli hizmetler görenleri mükâfatlandırmak için hediye edilen özel bir elbise oldu. Kumandanlara bir imtiyaz verildiği zaman buna işaret olarak kılıç ve kaftan verilirdi. Genellikle önü ve kolları işlemeli olan kaftanların murabba kaftan, keçe kaftan, çuha kaftan gibi çeşitleri vardı. Renkleri, şeritleri ve düğmeleri de verilecek şahsın rütbesine ve gördüğü hizmete göre değişirdi. Bunlar, bayramlarda sadrazamın huzurunda kaftancıbaşı tarafından sahiplerine dağıtılırdı.
Kaftan ağası veya kaftancı başı sarayda kaftanları muhafaza etmekle görevli kişi. (Kaftan ağası, sadrazamın maiyet memurlarındandı. Sadrazamın huzurunda kaftanları sahiplerine giydirirdi.) |