Týbbi Uygulama Hatalarý ( Týbbi malpraktis )
Sözlükte malpraktis tanýmý þöyledir; “Bir meslek mensubunun mesleðini, toplumda mesleðin ortalama basiretli ve saygýn bir mensubunun her þart altýnda uygulamasý gereken bilgi ve beceri ile uygulamamasý sonucu hizmetten yararlanan kiþiye bir zarar vermesi.” (Black’s Law Dictionary).
Ülkemizde “hekim hatasý”, “doktor hatasý”, “týbbî hata”, “týbbî hizmetlerin kötü uygulanmasý”, “týbbî yanlýþ uygulama” gibi kavramlar kullanýlmaktadýr. “Týbbî hata”yý bir doktorun tedbirsizlik, dikkatsizlik, meslekte acemilik veya kurallara uymama sonucu tedavi ve bakým standartlarýna uymayan davranýþlarý ile hastasýna zarar vermesi” olarak tanýmlamak mümkündür.
Hastanýn taný ve tedavisi sýrasýnda ortaya çýkan istenmeyen durumlarýn hepsi malpractise veya “týbbi hata” olarak nitelendirilmemelidir. Týbbi malpractise ya da týbbi hata; “Bilgisizlik, deneyimsizlik ya da ilgisizlik nedeni ile bir hastanýn zarar görmesi; hekimliðin kötü uygulamasý” olarak tanýmlanmaktadýr (TTB Etik Ýlkeleri madde 13).
Bu taným yasadaki “tedbirsizlik, dikkatsizlik, meslek ve sanatta acemilik” kavramlarýyla örtüþmektedir. Malpractise “Bir doktorun itinasýzca veya yanlýþ tedavisi” olarak da tanýmlanmaktadýr.
Týbbi terminolojide sýkça kullandýðýmýz komplikasyon ise “Bir hastalýðýn seyri esnasýnda oluþan ikinci bir hastalýk, mevcut hastalýða eklenen diðer bir hastalýk veya bozukluktur”. Komplikasyonun yasal uygulamadaki karþýlýðý bazý yazarlara göre “Ýzin verilen risk” olarak yorumlanmýþtýr. Bu tanýma göre; hekimin týbbýn kabul ettiði normal risk ve sapmalar çerçevesinde davranarak gerekli dikkat ve özeni göstermesine raðmen ortaya çýkan istenmeyen sonuçlardan yasal olarak sorumlu olmayacaðý belirtilmektedir.
Baþka bir anlatýmla hastanýn taný ve tedavisi sýrasýnda geliþen istenmeyen durumlar bazen olaya eklenen baþka bir hastalýk þeklinde tanýmlanabilen “komplikasyon” þeklinde bazen de uygulanan tedavideki eksiklikler veya ihmal nedeniyle ortaya çýkan istenmeyen durumlar þeklinde tanýmlanabilen “týbbi hata” þeklinde görünmektedir.
Ülkemizde týbbi iþlemler sýrasýnda neden olduklarý yaralanma ve ölüme sebebiyet durumlarýnda hekimler hakkýnda özel yaptýrým gerektiren bir kanun henüz yoktur.
Bir malpraktis yasa tasarýsý hazýrlýðýndan söz edilmektedir ancak henüz yürürlüðe girmemiþtir. Genel olarak TCK 85 ve 89. maddeleri kullanýlmaktadýr. Bu maddelerde “Taksirle bir insanýn ölümüne veya yaralanmasýna neden olan kiþiler hakkýndaki cezai yaptýrýmlar belirtilmektedir.
Yakýn zamana kadar 1219 sayýlý yasa uyarýnca saðlýk çalýþanlarý Ceza Mahkemelerinde yargýlanýrsa mutlaka Yüksek Saðlýk Þurasý’nýn görüþüne baþvurulmasý zorunluydu(madde 75).
Ancak Anayasa Mahkemesi, 03.06.2010 tarihinde yaptýðý incelemede, týbbi hata iddiasýna baðlý olarak saðlýk personeli aleyhine açýlan ceza davalarýnda Yüksek Saðlýk Þurasýndan görüþ alýnma zorunluluðu getiren 1219 sayýlý yasanýn 75. maddesini anayasaya aykýrý bularak iptal etmiþtir. Bu deðiþiklik yargýlama sürecini hýzlandýracak niteliktedir.
Ýptal edilen yasa maddesi þu þekildedir. “MADDE 75 - Tababet ve þubatý sanatlarýnýn icrasýndan mütevellit ceraimde mahkemelerin muvafýk görecekleri muhtebirin rey ve mütalâasýna müracaat hakkýndaki serbestileri baki kalmak þartiyle meclisi âlii sýhhinin mütalâasý istifsar edilir.” |