Araştırma ve ödevleriniz için her türlü kaynağı ve dokümanı En Geniş Araştırma ve Ödev Sitesi: www.arsivbelge.com ile bulabilir ve İsterseniz siz de kendi belge ve çalışmalarınızı gönderebilirsiniz!
Her türlü ödev ve dokümanı
www.arsivbelge.com ile kolayca bulabilirsiniz!

Araştırmalarınız için Arama Yapın:


Araştırmalarınız için Arama Yapın:

  
                    

KENTSEL EKOSİSTEMLER ve ETKİLERİ
www.arsivbelge.com
KENTSEL EKOSİSTEMLER ve ETKİLERİ dokümanıyla ilgili bilgi için yazıyı inceleyebilirsiniz. Binlerce kaynak ve araştırmanın yer aldığı www.arsivbelge.com sitemizden ücretsiz yararlanabilirsiniz.
KENTSEL EKOSİSTEMLER ve ETKİLERİ başlıklı doküman hakkında bilgi yazının devamında...
Ödev ve Araştırmalarınız için binlerce dokümanı www.arsivbelge.com sitesinde kolayca bulabilirsiniz.

KENTSEL EKOSİSTEMLER ve ETKİLERİ 

( Makale )

 

Ertuğrul ERDİN

 

1. Çevre Bilinci ve Kentletme

 Dünya'da 1960'larda geliten ve artan "Çevre Bilinci" ıtığında Dünya Ulusları ortak bir eyleme doğru yöneldi. 1972 yılında Stockholm'de düzenlenen Birleşmiş Milletler " Çevre Konferansı" ndan alınan kararla 5 Haziran "Dünya Çevre Günü" olarak kabul edildi.

İnsanlar faaliyetleri ile doğal dengeyi bozmaktadır. Bu bir gerçek.

Yüzyıllardır bozmaya devam etmiştir. Ta ki 1960'lı yıllarda "Çevre Bilinci" iyice bilinenene yerleşene kadar Dünya ve Türkiye bunun sonunda çölleşmektedir. Örneğin 1880 yılında dünya yüzeyini % 9.4'ü çöl ve kullanılmaz araziler iken 1952'de % 23.3'e yükselmiştir. Aynı sürede orman alanları ise % 43'9'dan % 21.1'e inmiştir. Odun ağaç yaklaşık 600 çeşitli sahalarda kullanılmaktadır ve kullanım miktarı da nufus ve sosyal ekonomik düzey arttıkça artmaktadır. Sadece bir ton kağıdın 17 yetişmiş ağaçtan elde edildiğini düşünürsek ormanlarımızın nasıl olumsuz etkilendiğini anlarız. Ayrıca artan nüfus , ve bu nufusun konut ve iş ihtiyacı ; konut, fabrika, işyeri gibi yerlerin yapılmasına zorlamıştır. Bu gelişme de tarımsal sahaların aleyhine olmuştur. Metropol İzmir ve çevresi için bu böyle olmuştur. Bornova, Kemalpaşa, Torbalı , Balçova, Narlıdere, Cumaovası, Menemen, v.d. gibi yörelerde verimli tarım alanları ya yapılaşmış, ya da sanayiye mekan olmuştur. İzmir Metropol' dan Megapol olmaya doğru bir gidiş içindedir. Altyapı tamamlama hızı hiçbir zaman kentsel gelişme hızına ulaşamamıştır ve ulaşacağa da benzememektedir. Eğer bu büyüme hızı ile kentsel büyüme devam ederse.

Özellikle ülkemizde 1920'li ve 1930'lu yıllarda asıl "Çevre Sorunu" su ve rüzgar toprak erozyonu iken, 1930'lu ve 1950'li yıllarda artan sanayileşme ile birlikte, su, hava, toprak kirlenmesi ve katı artıklar gibi sorunlarda ortaya çıktı; daha doğrusu bilincine varıldı. Çevre sorunlarına çözüm aranmaya başlandı.

1970'li ve 1980'li yıllarda Avrupa'da özellikle Almanya, Avusturya v.b gibi ülkelerde asit yağmuru büyük sorun oldu.

Ormanların yaklaşık % 50'si çeşitli kademede hasta durumdadır. Türkiye'de de bu durum Trakya, Batı Karadeniz ve Kazdağı ormanlarında zararlar görülmüştür. Yatağan daki Termik santral de 2271 ha kızılçam ormanı kurutmuştur.

Avrupa'da insan faaliyetleri sonucu 1600 yıllarından beri, yaklaşık 250 hayvan türünün nesli tükenmiştir. 500 civarındaki türün de nesli yok olmak üzeridir.

 

Türkiye'nin kuzeyi, güneyi, doğusu ve batısı veya ortası neresi ele alırsak alalım. Türkiye tümü ile bir inşaat alanına dönüşmüş sanki çağdaşlaşmaya biran önce erişmek için uğraşırcasına inşaat şantiyeleri. Artan nufus artan nufusun iş sorunu, barınak sorunu ve insanımızın iyi yaşam ve iş peşinde koşması bu olayın asıl itici gücü olmuştur.

Özellikle ülkemizde 1950'li yıllarda sanayileşme hamlesi ile Anadolu'nun çeşitli yerlerinden büyük kentleşme ve sanayi merkezlerine akım başlamıştır. Bu akımla birlikte daha 1950'li yıllarda gecekondulaşma hızlandı. Konut yapma ihtiyacı arttı. Konut ihtiyacını karşılamak için toplu konut, biraraya gelerek konut yapma girişim ve faaliyetleri kendini gösterdi. Bu çabalar sonucunda 1960'lara doğru yasal girişimlerde bulunuldu. Konut kooperatifçiliğini gelişmesi sağlandı.

Konut kooperatifçiliği konusundaki yasal düzenlemeler 1957 yılında yürürlüğe giren Türk Ticaret kanununu ile başlamış; 1969 yılında yürürlüğe giren 1163 sayılı kooperatifler kanununu ile de geniş kapsamlı bir temele oturtulmuştur.

% 4 göçün zorladığı konut kooperatifleri yolu ile konut sahibi olabilme olğusu genelde Devlet'ten destek görmüştür. Bu desteğin özünde ise

 

1. Ucuz arsa temin ve tahsisi

2. Dütük faizli kredilendirme

3. Vergilendirme

4. Tasarrufa teşvik ve tasarrufların değerlendirilmesi

konut sözcüğü sosyal ve ekonomik baskılardan kurtularak huzura ermeyi ifade eder, etmelidir. Ancak Devlet Planlamacı ve yönlendirici rolünü iyi üstlenmeli ve gerçekleştirmelidir. Bunun için de;

- Öncelikle gerekli konut ihtiyacı ve bunların maaliyetleri belirlenmeli

- Yeni evler eski evlerin yerine yıkılarak yapılması önlenmeli, önce iyileştirilip kullanılması ilkesine ağırlık verilmeli,

- Vergi yolu konut tasarrufu özendirilmeli

- Sosyal konut üretimine ağırlık verilmeli

- Aile birey sayısı ve evlilik süresi göz önüne alınarak kredi tahsis edilmeli

Kent-Koop 17 Ekim 1979'da 13 kooperatif ve 113 bireysel ortağın katılımı ile kurulmuştur. 17 Mart 1988'de de ise kent kooperatifleri merkezi birliği 310 kooperatif ve 59 bin bireysel ortağı temsil ederek kuruldu.

Ev-Ka ve Ege Kent projeleri ile İzmir Büyükşehir Belediyesi 6 sene içinde 17 bin konut yapmıştır. İzmir, Ankara, İstanbul vb. gibi kentlerimizde kentleşen, büyüyen Türkiye ile birlikte çok sayıda yeni yeni peyzaj alanlarının arazilerin inşaat sahası olarak kullanımı arttı.

 

Zeytincilik, çam ormanları veya diğer ağaçlıklar; bahçeler yavaş yavaş ortadan kalktı. Kalkmaya da devam ediyor.

 

Büyümenin ve ortamların bozulmasını veya dönüştürülmesini bir nedeni de populasyon dinamiğidir. Dinamik hızla artan bir nufus sahibiz. Bunun getirdiği ek ihtiyaçlar ve bu ek ihtiyaçların ilave sorunları eklenik olarak sürüp gitmektedir. Nufuzumuzun kontrolu, sağlıklı bir meharda ve ekolojik ortamda yaşıyor nufus oluşturmak çok daha fazla önemlidir.

 

Günümüzün ekonomik faaliyetlerini mal, hizmet, sermaye üretim ve tüketim ilitkileri bir döngü teklindedir. Kesiksiz çizgi reel, kesikli çizgisi moneter akıları ifade etmektedir. Bu iki real akılar iş verimi olarak tüketiciden üreticiye; tüketim malı olarak da tüketiciye gitmektedir. Üreticiler yatırım hesabına yatırım malı üretmektedirler.

 

Ekonomi artık kapalı devre bir sistem değildir. Açık sistemdir. Ekonomik prosesler kolay kolay bertaraf olamayacak artıklar üretmektedir. Bu da çevreye geçmektedir.

. Hava, toprak ve su ortamlarının kalitesi bozulmaktadır.

. Bitki, hayvan türleri, peyzaj etkilenmektedir.

. Doğal kaynaklar hoyratca sömürülmektedir.

. İklimlerde beklenilmeyen değişiklikler olmaktadır.

. Sonucta insanın huzuru kaçmaktadır.

Ekoloji canlının çevresi ile olan ilişkisini incelerken; ekonomi de insanlar arasındaki mal akışını ele alır inceler.

Ekonominin ve ekolojinin ortak noktaları şöyle sıralanabilir;

. Ekoloji doğanın ekonomi bilimi olarak tanımlanabilir

. Ekonomi de, doğa da kendini belirgin davranışı ile ortaya koymaktadır. Eğer sistemin bir halkasında bozulma ve arıza olursa bu tüm sisteme yayılmaktadır.

. Her ikisininde dengeye ihtiyacı vardır.

 

2.İzmir Örneğin'de Ekonomik Büyüme ve Çevre

 

Ekonomik büyüme için çevredeki yenilenebilir kaynaklar kullanılır ve artıklar yük olarak da çevreye bırakılır.

Hem hammaddeler, hem de artıkların çevre tarafından alınabilirliği sınırlıdır.

Bu nedenle de eksponansiyel ekonomik büyüme devam edemez.

Ekolojik büyüme teorisinin iki varyasyonu vardır:

Ekolojik varyasyonda; ekonomik ekolojik sistemin sınırları ortaya konmaktadır. Doğanın kendini yenileme gücünü kayıp etmeden artıkları ne şekilde ve ne kadarını alabilir. Bu konuyu kapsamlı ortaya koyabilmek için bir CED Raporu hazırlamak gerekir. İster sahiıl yolu yapılsın , ister Körfez taraması yapılsın , ister Çöp ve Katı Atık İşlem Merkezleri kurulsun, Otoyollar yapılsın ,v.d. faaliyetler için mutlaka bir ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) Raporu hazırlanmalıdır. Demokratik uzlaşma sağlandıktan sonra büyük yatırımlar, ikna ve katılımcılık, açıklık anlayışı içinde yapılmalıdır. Çok seslilik ve renklilik , uzlaşma yatırımlarda ihmal edilmemelidir. ÇED tek başına bir Demokratik Öğretidir, Okuldur.

. Sistem dinamiği varyasyonu ise simmilasyon yöntemine dayanmaktadır. Bunun için de aşağıdaki değişkenler incelenir.

- Nufus

- Reel kapasite

- Gıda maddesi

- Yenilenemeyen ham maddeler ve kaynaklar

- Kirlenme

Ekonomik büyümeyi eksponansiyel fonksiyonlarla ifade edebiliriz.

Ekolojik büyüme ise ifadesinin lojistik gelişme denklemlerinde bulmaktadır. Sosyal ürünün nisbi artış hızı çevrenin sınırlayıcı faktörleri altında azalır ve hatta sıfıra kadar gidebilir.

Sistem dinamik gelişme teorisi ise ekolojik alanı aşmaktadır. Gelişmenin üst sınırına erişme kontrolsüz koşullarda olmaktadır. Bu olgu yavaş yavaş değil ani ve hızlı bir şekilde gerçekleşmektedir. Sonucu ise felakettir. Zira sosyal ürün seviyesi çevrenin sınırladığı üst noktaya geldiğinde birden aşağıya sıfıra kadar düşer.

Ekonomik büyüme teorisi ekonomi iyimser iken ekolojik büyüme teorisi aşırı kötümserdir. Bir ekonominin sınırsız büyümesini öngörürken; diğeri ise üretiminin büyümemesi sıfıra gelmesinin gerekliliğine inanmaktadır. Örneğin gelişmekte olan ülkeler için ekolojik sorunlarla ilgilenmemiz onlar için lüks olduğu, bu sorunun sadece zenginlerin sorunu olduğu düşünülebilir. Acaba bu doğru mu?

 Makalenin Tamamı için tıklayınız...


Ekleyen:Ümit SERT
Kaynak:(Alıntıdır)
Aradığınız Dokümanı Bulamadıysanız, Farklı Araştırmalar Yapmak İstiyorsanız Site İçi Arama Yapabilirsiniz!

Ödev ve Araştırmalarınız için www.arsivbelge.com Sitesinde Kaynak Arayın:

Ödev ve Araştırmalarınız için Arama Yapın:
     Benzer Dokümanları İnceleyin
Kentsel Dönüşüm ve Altyapı - Riskli Binalar(5359)

          Tanıtım Yazıları
      
Türkçe İtalyanca ve Almanca Cümle Çevirisi İçin Birimçevir Sitesi

Esenyurt, Beylikdüzü ve Kartal Bölgelerinde Satılık Daire İlanları

Belge Çevirisi

Siz de Tanıtım Yazısı Yayınlamak İçin Tıklayın

Diğer Dökümanlarımızı görmek için: www.arsivbelge.com tıklayın.          

Siz de Yorum Yapmak İstiyorsanız Sayfanın Altındaki Formu Kullanarak Yorum Yazabilirsiniz!

Yorum Yaz          
Öncelikle Yandaki İşlemin Sonucunu Yazın: İşlemin Sonucunu Kutucuğa Yazınız!
Ad Soyad:
          
Yorumunuz site yönetimi tarafından onaylandıktan sonra yayınlanacaktır!