Araştırma ve ödevleriniz için her türlü kaynağı ve dokümanı En Geniş Araştırma ve Ödev Sitesi: www.arsivbelge.com ile bulabilir ve İsterseniz siz de kendi belge ve çalışmalarınızı gönderebilirsiniz!
Her türlü ödev ve dokümanı
www.arsivbelge.com ile kolayca bulabilirsiniz!

Araştırmalarınız için Arama Yapın:


Araştırmalarınız için Arama Yapın:

  
                    

Meme Kanseri Belirtileri ve Teşhis
www.arsivbelge.com
Meme Kanseri Belirtileri ve Teşhis dokümanıyla ilgili bilgi için yazıyı inceleyebilirsiniz. Binlerce kaynak ve araştırmanın yer aldığı www.arsivbelge.com sitemizden ücretsiz yararlanabilirsiniz.
Meme Kanseri Belirtileri ve Teşhis başlıklı doküman hakkında bilgi yazının devamında...
Ödev ve Araştırmalarınız için binlerce dokümanı www.arsivbelge.com sitesinde kolayca bulabilirsiniz.

Meme kanseri kadınlarda görülen kanser tipleri arasında birinci sırada yer almaktadır. Hayat boyu her 8 kadından birinin kansere yakalanma riski vardır. Meme kanseri, meme dokusundaki hücrelerden gelişen kanserlerdir.

Meme dokusunun herhangi bir yerinden kaynaklanabilir. En sık görülen tipi; meme kanallarından kaynaklanan “duktal” kanser denen kanserlerdir. Süt üreten bezlerden köken alan “lobüler” kanserler de sık görülür. Ayrıca diğer dokulardan kaynaklanan daha nadir medüller, tübüler, müsinöz gibi tipleri de vardır. Meme kanseri oluşumunda genetik değişiklikler çok önemlidir. Genetik yapıda çeşitli faktörlerin ve normal yaşlanmanın etkisiyle ortaya çıkan bozukluklar kansere neden olur. Ancak meme kanserlerinin sadece %7-9’luk bir kısmı ailesel geçişlidir. Özellikle anne tarafında genç yaşta meme kanseri ve erkek meme kanseri görülmesi ailesel bir geçişe işaret edebilir.

Risk Faktörleri

Kadın cinsiyet ve yaşlanma meme kanseri için en önemli risk faktörleridir. Diğer bilinen risk faktörleri aşağıda belirtilmiştir;

İlk doğum yaşı: 30 yaşından sonra ilk doğumunu yapanlarda,

18 yaş öncesinde ilk doğumunu yapanlara göre risk artmaktadır. Daha önceleri doğum sayısı ile kanser gelişimi arasında ters ilişki olduğu öne sürülmüşse de bu ilişki gösterilememiştir. Yine de hamilelik döneminde östrojen hormonunun daha düşük seviyelerde olması bu koruyucu etkinin ortaya çıkmasını sağlıyor olabilir.

İlk adet yaşı: İlk adetini erken yaşlarda görenler, yaşam boyu daha uzun süre östrojen hormonuna maruz kalacaklarından dolayı risk artmaktadır.

Menopoz yaşı: Menopoz bilindiği gibi kadının adetten kesildiği, doğurganlığının sona erdiği dönemdir. İleri yaşta (>55 yaş) menopoza girme meme kanseri riskini arttırmaktadır. Burada da etken uzun süre östrojen hormonuna maruz kalmadır.

Emzirme: En az bir yıl süreyle emzirmenin koruyucu etkisinin olduğunu gösteren verilerin yanı sıra herhangi bir etkisinin olmadığını iddia eden çalışmalar da mevcuttur.

Doğum kontrol hapları: Doğum kontrol haplarının uzun süre kullanımı meme kanseri gelişim riskini arttırmaktadır. Bunun yanı sıra en az beş yıl süreyle bu ilaçların kullanılmasının kalın bağırsak, rahim ve over (yumurtalık) kanseri riskini azalttığı gösterilmiştir. 10 yıldan daha uzun süre kullanımlarda ve özellikle genç yaşta (20 yaş öncesinde) kullanmaya başlamakla meme kanseri, kalp krizi ve inme riski artmaktadır. Burada özellikle belirtilmesi gereken husus doğum kontrol hapıyla birlikte sigara içiminin ciddi sorunlara yol açabileceğidir. İkisi birlikte kalp hastalıkları ve inme riskini belirgin arttırmaktadır.

Menopoz sonrası hormon tedavisi: Bu tür ilaçlar genellikle menopoza bağlı şikayetlerin ortadan kaldırılması veya azaltılması amacıyla kullanılırlar. Bu ilaçlar vücudun üretimini kestiği östrojen ve progesteron hormonlarını içermektedir. Bu ilaçları 5 yıl ve daha uzun süre kullanan menopoz sonrası dönem kadınlarda meme kanseri ve rahim kanseri riski artar.

Boy ve kilo: Uzun boylu kadınlarda meme kanseri riski artmaktadır. Bunun nedeni bilinmemektedir. Benzer şekilde bu kadınlarda kalın bağırsak kanseri riski de yüksek saptanmıştır. Menopoz öncesi dönemde aşırı zayıf kadınlarla, menopozdan sonra idealin üzerinde kilosu olan kadınlarda meme kanseri riski artmaktadır. Menopoz sonrası dönemde aşırı kilolar ve özellikle yağ dokusu fazla miktarda östrojen hormonu (meme kanserine neden olduğu bilinen hormon) yapımına neden olmaktadır.

Beslenme: Menopoz sonrası dönemde yağ oranı yüksek gıdalarla beslenme ile meme kanseri gelişimi arasında ilişki mevcuttur. Aksi olarak sebze ağırlıklı beslenmenin ise koruyucu etkisi vardır.

Alkol: Günde 1 bardaktan (1 bira, 1 bardak şarap, 1 duble sert içecek) daha fazla alkol tüketimi kadınlarda östrojen hormonu düzeylerini arttırdığı için kanser gelişim riskini arttırabilir.

İyi huylu meme hastalıkları: Kist, fibroadenom ve hiperplazi gibi meme hastalıkları iyi huylu tümörlerdir. Biyopsi sonucu habis olmayan oluşumlar tespit edilmesi risk faktörüdür.

Ailede meme kanseri öyküsü olması: Annesinde, anne tarafından akrabalarında, teyzesinde ve ve/veya kız kardeşinde meme kanseri olan kadınlarda meme kanseri gelişmesi riski normal toplumdan daha fazladır.

Korunma:

Bazı risk faktörleri sizin kontrolünüz altındadır. Genel sağlık durumunuzu koruma amaçlı dengeli beslenme, zayıflama veya kilonuzu koruma, sigara içmeme, alkolü sınırlandırma, düzenli egzersiz gibi faaliyetlerde bulunabilirsiniz. Ancak bunlar riskinizi tamamen yok etmez. Bu nedenle meme kanserine yakalanmışsanız bu hiçbir şekilde sizin veya başkasının suçu değildir. Kendinizi suçlu hissetmek veya yanlış olduğunu düşündüğünüz şeyleri veya kişileri suçlamanızın size bir faydası yoktur; tam aksine moralinizi yüksek tutmak tedavinizi de olumlu yönde etkileyecektir.

Bulgular:

Meme Kanserinin Belirtileri: Meme kanserinin en sık rastlanan belirtisi, memede ağrısız, zamanla büyüyen bir kitlenin hissedilmesidir. Ancak, hastaların çok azında ağrı da belirtilere eşlik edebilir. Daha nadir olarak memede çekintiler, deride kalınlaşma, şişlikler, deride tahriş ya da bozulmalar ve meme ucunun hassaslaşması ya da içe dönmesi de dahil olmak üzere meme ucu belirtileri yer almaktadır. Sanıldığının aksine ağrı ve kanlı akıntı ileri evrelerde ortaya çıkmaktadır.

Yasal erken teşhis programı

Meme kanseri erken zaman zarfında tespit edildiğinde, çoğu durumlarda tedavinin başarı olanakları önemli oranda artmaktadır.

30 yaşından büyük kadınlar

Kanserin yasal erken tespit programı 30 yaşını aşmış olan kadınlar için her yıl meme kanseriyle ilgili bir erken tespit incelemesi öngörmektedir: Onkolog memeleri ve koltuk altlarını dokunma yoluyla ve cilt üzerinde de değişikliklerin meydana gelmesine veya büyüklük ve formuna ilişkin dakik şekilde inceler. Ayrıca her kadının kendi memelerini ayda bir defa kendisinin nasıl inceleyeceğini göstermelidir. Kendi kendini incelemesi için en uygun zaman aylık kanamasından bir hafta sonra olmaktadır: Bu zamanda beze dokusu yumuşaktır. Adet kesildiği yıllarda veya daha sonrasında olan kadınlar en iyisi her ay aynı günde denetlemelidir. Hormon ilaçlarının kullanıldığında yeni bir pakete başladıktan bir hafta sonra zaman uygundur.
Dokunarak incelemek yan tarafta yarı şekilde yatarak kolay olmaktadır. Meme ve koltuk altı arasındaki alan da dokunarak incelenmeli ve en iyisi her defasında aynı yöntemle davranmalı: Biraz çalışarak göğsünün "beze haritasını" ve aylık adetini bir kadın öğrenir ve düzensizlikleri farkedebilir. Herhangi bir düzensizliğin tespitinde doktora giderek olayı aydınlatmalıdır. Bu hususta, resim ve metinlerle detaylı bilgi veren bedelsiz broşürler ve videolar mevcuttur.

Kendi kendine meme muayenesi

50 ve 69 yaşları arasındaki kadınlar

Bu yaş grubunda olan sağlıklı kadınlar için ilaveten mamografi taraması, yasal erken tespit programına dahil edilmiştir: Bu seri halde yapılan incelemeden en çok fayda sağlayan onlardır. Ama mammografi erken tespit vakasından bağımsız olarak, belirgin olmayan bir teşhisten emin olabilmek için, kendi yaşadıklardaki alanda mammografi-programı henüz gerçekleştirilmese de, tüm kadınlara sunulmaktadır.

Mammografi

70 yaşını aşmış olan kadınlar

70 yaşından sonra, yukarıda tarif edildiği üzere, yine yasal erken tespit olanağı kapsamında "normal" olanak sunulmaktadır. Yaşlandıkça meme kanserinden hastalanma riski daha da arttığından, uzmanlar bu yaş grubundaki kadınlara da düzenli aralıklarla erken tespit olanağından faydalanmalarını önermektedir.

İrsi sorunlar

Yasal programın bir parçası olmamasına rağmen, irsi sorunların kesin veya muhtemelen mevcut olduğu kadınlara, henüz genç yaşlarda da daha sık incelemeler yaptırmaları önerilmektedir. Bir zamansal başlangıç noktası olarak uzmanlar 25. yaşı belirtmektedir; aile içersinde bir hastalık çok erken oluştuğunda, erken tespit girişimi, ailede meydana gelen hastalığın hangi yaşta oluştuğunu hesaplayarak bu yaştan beş yıl önce erken tespit yöntemleri uygulanmalıdır. Artmış durumda olan yumurtalık kanseri riski de dikkate alınacaktır. Tıbbi incelemelerin yanında, ultrason, mammografi ve MRi uygulanmaktadır. MR ın burada özellikle sağlam veriler elde ettiğine yönelik işaretler mevcuttur. Irsi kanser şüphesi olanlarda aşağıda belirtilen program önerilmektedir:

• Kadının düzenli şekilde göğsünü kendi kendine incelemesi ve her altı ayda bir doktor tarafından dokunma yöntemiyle incelenmesi ve yumurtalığın 25. yaştan sonra incelemesi

• Memenin 30. yaştan itibaren her altı ayda ultrason ile incelenmesi

• Yumurtalıkların vajina üzerinden 30. yaşdan itibaren her altı ayda ultrason ile incelenmesi

• Tümör markeri Ca 125 `in (yumurtalık kanserine işaret, link) 30. yaşdan itibaren her altı ayda incelenmesi

• Memenin nükleer MR 25. yaşdan itibaren veya ailede meydana gelen hastalığın hangi yaşta oluştuğunu hesaplayarak bu yaştan beş yıl önce adet kesilmesi zamanına kadar

• 30. yaştan itibaren her 12 ayda memenin mammografisi

Tipik olmayan duktal hiperplazi

Mastopatinin özel bir formu tipik olmayan duktal hiperplazi tespit edilen kadınlar, her yıl mammografi metoduyla incelenmeli ve gerektiğinde araştırma şartları altında denetim altında tutulmalıdır.

Uyarı işaretleri

Meme kanseri ön evrelerinde herhangi sorun veya ağrıya neden olmamaktadır. Yine de kansere işaret edebilecek birkaç belirti mevcuttur. Tam nedenini tespit ettirmek amacıyla, çoğu durumlarda bunun ardında kanser olmasa da, bir onkoloğa gidilmelidir. Bu tür işaretler aşağıda belirtilyor:

• memete yeni oluşmuş boğumlar veya sertlikler,

• memelerin arasında yeni oluşmuş büyüklük farkı,

• kolları kaldırırken memelerin değişik davranışları,

• cildin bir yerde çekilmesi veya bir memenin çekilmesi,

• bir memenin değişmesi,

• memelerin birinden tek taraflı olarak berrak suya benzeyen veya kanlı sıvının çıkması

• meme alanında ciltte birden meydana gelen, tekrar kaybolmayan kırmızılaşma,

• kol altlarında boğumlar.

Mammografi

Mammografi, dikkati çeken teşhislerin aydınlatılmasıyla ilgili güncel en uygun metottur. Burada birçok yıldan beri önemini korumaktadır; bu metottan faydalanma olanağı, örneğin bir boğumu dokunarak tespit eden her kadına açık tutulmaktadır ve sigortalar bunun masraflarını karşılamaktadır. Yüksek güvenceli sonuçlar sağlamakla birlikte, dokunarak boğum veya sertleşme olarak tespit edilmelerinden çok daha önce, memete değişikliklerin oluşmasını kanıtlamaya olanak sağlamaktadır. Örneğin küçük, grupçuklar halinde mevcut kireç odakları (mikro kireç) değişikliklere işarettir ve meme kanserinin oluşmasına ilişkin ilk işaretleri verebilmektedir.
Müteakip bakımda memenin röntgen incelemesine yine değer biçilmektedir.

Mammografi dolayısıyla zararlı ışınlardan daha az etkilenmek

Sağlıklı insanlar herhangi bir neden olmadan röntgen olunmamalıdır. Ancak semptomlar mevcutsa, tümör hastalığını görmeme riski, mammografi dolayısıyla meydana gelen zararlı ışınların etkisinden daha büyük olabilir. Mammografiyle ilgili olmakla benzer bir durum müteakip bakımda mevcuttur. Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı`na göre sağlıklı ve diğer rahatsızlıkları olmayan kadınların incelendiği mamografi taramasının (Mammographie-Screening), 50 ve 69 yaşları arasında olan yaş grubunda faydası riskten daha büyük olmaktadır.
Çağdaş aletlerin ve tekniğin kullanılmasında dokunun tam incelenmesi dolayısıyla meydana gelen ortalama ışın dozajı, uzaydan ve taşlardan ve radon gibi veya diğer kaynaklardan gelen doğal gazlardan oluşan yıllık ışın etkisinin yaklaşık onda birini teşkil etmektedir.

Meme kanseri şüphesi olduğu durumlarda incelemeler

Yönergeler çerçeve oluşturuyor

Bir kadın bir boğumu dokunarak tespit ettiğinde, başka bir değişikliği farkettiğinde, veya onkolog incelemede şüpheli bir bulguyu tespit ettiğinde, olayı tam anlayabilmek için bir dizi inceleme metodu uygulanmaktadır.

Aydınlatma mammografisi

Mammografi, soru işaretleri oluşturan değişikliklerin aydınlatılması için uygulanan en önemli incelemedir. Bu incelemeye "kuratif mammografi" de denmektedir, - erken tespit olanağından tamamen bağımsız olmakla - her an mümkündür.

Diğer görüntülü yöntemler

Mammografiye tamamlayıcı olarak bir ultrason incelemesi anlamlı olabilir. Bu aletlerle özellikle kistler - dokunulduğunda boğum gibi hissedilebilen sıvı dolu boşluklar - çok iyi tespit edilebilmektedir. Bazı durumlarda, örneğin memenin birkaç yerinde tümörlerin büyüdüğü şüphesi olduğunda, memenin bir MR ı sözkonusu olmaktadır.

Biyopsi

Ancak görünteleyebilen hiç bir yöntemle, bulunan bir değişikliğin iyi veya kötü huylu olup olmadığı emin şekilde tespit edilememektedir. Bu yalnız şüpheli alana ait bir doku numunesinin ince doku (histolojik) incelemesi vasıtasıyla mümkündür. Tedavi eden bir doktorun ilerletici diyagnostiği kendi muayenehanesinde gerçekleştirebilmesini veya bu konuda uzmanlaşmış ve müteakip incelemeleri de yapabilecek bir merkeze havale etmesini, ilgili kadınlar bu zamanda danışma esnasında görüşmelidirler.
Biyopsi adı verilen metod bitişik doku numunelerinin şüpheli alandan içi boş bir iğne yardımıyla alınmasıdır. Çoğu durumlarda lokal anestezi yeterlidir. İğnenin tam nerede girilmesi gerektiğine doktor işlem esnasında bir ultrason görüntüsü veya da röntgen denetimi altında, örneğín mammografiyle, hangi metodun şüpheli bulguyu en iyi şekilde görünteleyebilmesini dikkate alarak, karar verir.

İnce iğne biyopsisi

Tru-cut biyopsi

Meme kanseri şüphesinde doktorlar bu zamanlarda stansbiyopsilerin yapılmasını önermektedir. Kullanılan iğne yaklaşık iki milimetre kalınlığındadır. Derinin yerel uyuşturulmasından sonra şüpheli alana kadar ultrason denetimi altında bir iletici borucuk girilir. Bu borucuğun içinden bir biyopsi aletinde oturtulmuş ("Biyopsi tabancası") biyopsi iğnesi sokulabilmektedir. Sonra "tabanca" iğneyi yüksek süratle şüpheli alana sıkar ve silindir formunda küçük doku numuneleri çıkarır. Dokunmayla tespit edilebilen değişikliklerde iğneyi ileri ve geri çekerek ve yana bükerek şüpheli alandan en azından beş numune gerekmektedir ve mikro kreçli şüpheli odaklardan yaklaşık 20 numune alınmaktadır. Derinin yalnızca bir defa delinmesi gerekir. Bu işlem çabuk gerçekleşir ve hemen hemen ağrılara hiç neden olmaz. Mikro kreçlerin mammografi görüntüsünde görüldüğü durumlarda, bu alanlardan alınan numunelerin, alındıktan sonra röntgen resimleri çekilir. Bu yöntemle, gerçekten önemli bilgilerin edinilebileceği bir doku numunesinin alınmasının temin edilmesi amaçlanmaktadır.

Trucut biyopsi

Stereotaktik Biyopsi

Dokunma yöntemiyle tespit edilemeyen ve ultrason ile de görüntülenemeyen değişikliklerle ilgili - örneğin mikro kreç olduğunda - doktor derhal röntgen denetimi altında streotaktik biyopsi adlı yöntemle bir numune alır. Bu esnada kadın, meme görüntüsünü sağlayan bir mammografi aletinin önünde oturur.

Stereotaktik biyopsi

Vakum biyopsi

Vakum biyopsi adlı bir yeni teknik sayesinde, daha çok doku kapsayan numunelerin tamamen bilgisayar yönetimli ve dakik olarak alınması mümkündür. Bu metotta kadın bir sedirin üstünde yatar ve memeü bir oyuktan aşağıya doğru sarkar. Aynı anda çekilen röntgen resmi dolayısıyla, memeteki değişikliğin tam yeri tespit edilebilmektedir. Ancak ultrasonla iyi görüntülenebilen bulgularda, bu metod ultrason denetimi altında da uygulanabilir. Derinin yerel uyuşturulmasından sonra bilgisayar, biyopsi iğnesini bu yere yöneltir. Vakum altında doku bir yan delikten iğneye emilir, ayrılır ve dışarı doğru nakledilir. Bu işlem, en azından 20 numunenin alınmasına kadar, bir kaç defa yapılır.
Bu durumda da numunelerin gerektiğinde incelemeden sonra röntgen görüntüleri çekilir: Mikro kireç mevcut olduğunda, böylece şüpheli alana temas edilip edilmediği belirginleşir. Vakum biyopsi genel olarak zararlı değildir, ama tru-cut biyopsiden daha uzun sürer ve üç buçuk mm genişliğine kadar varan daha geniş iğne dolayısıyla küçük bir yara izi bırakır. Bazı durumlarda daha sonraları kanayabilir.

Biyopsi dolayısıyla hücre dağılımı?

Bugüne kadar biyopsi nedeniyle muhtemelen nakledilen kanser hücrelerinin bir risk teşkil etmesine ilişkin bir bilimsel kanıt mevcut değildir. Lakin tümörden gerçekten hücreler çözülebilmektedir, ve de biyopsi iğnesinin kalınlığının artması kapsamında bu daha da kolay olmaktadır. Ama bu hücrelerin hastalığın yeniden başlamasına bir başlangıç noktası olmalarına dair bugüne kadar herhangi bir işaret yoktur: Görüldüğü kadar, başka bir yerde büyümelerine ilişkin biyolojik koşullar yoktur. Ayrıca biyopsi yapılırken, mümkün olduğu kapsamda muhtemelen gerekli olacak bir ameliyat esnasında birlikte kesilip çıkarılacağı şekilde iğne deliği yolu konulur.

Açık biyopsi

Bazen tru-cut biyopsi değişiklik türü hakkında yeterli bilgi sağlamamaktadır. Bu durumlarda tüm şüpheli alan bir deri kesiği üzerinden incelenmeye çıkarılmak zorundadır. Dokunmayla tespit edilemeyen değişiklikler, röntgen denetimi altında girilen bir tel ile daha önce işaretlenmektedir. Dolayısıyla cerrahın gerçekten sözkonusu alanı kesip çıkarması da güvence altına alınmaktadır. Bu "açık" adında olan veya operatif biyopsi kısa süreli narkoz uygulamasıyla yapılır.

Açık biyopsi

Bulguların değerlendirilmesi

Bir doku ve hücre analizi uzmanı - bir patolog - gönderilen numuneleri titizlikle mikroskop altında değerlendirir. Kanser hücreleri bulduğu durumlarda meme kanseri diyagnozundan emin olunabilir.

Tümörün nitelendirilmesi

Biyopsi materyalı dolayısıyla da daha geniş yeni incelemelerin yapılması mümkündür. Başka incelemeler, ameliyat sonrası daha çok dokunun mevcut olduğu zaman gerçekleştirilmektedir.

Hormon-Reseptörleri

Hormon reseptörleri hücrelerin üstünde veya içinde, üzerlerinden gelmekle dışarıdan hücrenin yönetim merkezine sinyallerin iletildiği bağlantı yerleridir. Normal meme hücreleri gibi meme kanser hücrelerinde de genelde kadın hormonları östrojen ve proöstrojen reseptörleri mevcuttur. Büyümeleri açısından bir yandan bu hormonlar dolayısıyla teşvik edilmektedirler. Diğer yandan kanserin büyümesi, ilgili ilaçlarla hormonların azaltılmasıyla yavaşlatılabilir veya durdurulabilir; bu terapi hormonlara hassasiyetli tümörler bulunduğunda, çoğunlukta bir kemo terapiden daha etkilidir. Hormonlara ilişkin hassasiyet seviyesi günümüzde bir tedavinin planlanmasında en önemli kriter olarak kabul edilmektedir. Bir doku numunesine ait hücrelerin en azından yüzde onu, hormon reseptörlerine ilişkin bir özel işaretleme yöntemine tepki gösterdiğinde, tümörün hormonlara hassas nitelikli olduğu kabul edilmektedir.

HER2-Reseptöleri

Güncel pratikte - kanser hücresini büyümeye teşvik eden faktörlere bağlantı yerleri olan - HER2-Reseptörleri de belirlenmektedir. HER2-Reseptörlerinin yoğun olmasıyla birlikte çoğunlukta daha olumsuz ve agresif yani saldırgan türden bir gelişmeye tanık olunmuştur. Bu durumlarda HER2-Reseptörlerini bir antikor ile bloke etmek ve büyüme teşvikini almak anlamlı olabilir.

Grading (gelişme derecesi)

Mikroskop altında tümör hücrelerinin grading denilen olgunlaşma derecesi incelenip derece 1 ile 3 arasında (D1 ila D3) değerler verilir. Bu işlem tümörün kötü huyluluğuna ve biyolojik davranışına ilişkin sonuçlara olanak sağlar. Derece 3 seviyeli tümör hücrelerinin olgun hücrelerle az yakınlığı mevcutken, derece 1 seviyeli hücreler normal hücrelere göreceli benzemektedir.

Diğer moleküler biyolojik deneyler

Güncel olarak dokuda -büyük kısmının bilimsel ilgiyle karşılanmasıyla birlikte ama standart olmayan- birçok moleküler biyolojik deneyler ve hatta genetik araştırmalar mümkündür. Dolayısıyla kliniksel araştırmalar dışında tedavinin planlanmasını etkilememektedirler.

Hastalığın genişlemesiyle ilgili incelemeler

Meme kanseri olan bir hastanın nasıl tedavi edilmesi, teşhis anında hastalığın bedene yayılıp yayılmamasına da bağlıdır. Tek tek meme kanseri hücrelerinin ilk tedaviden önce de kan veya lenf akıntısıyla başka dokulara veya organlara nakledilmeleri mümkündür; ve orada tespit edilebilmektedirler, örneğin kemik iliğinde. Ancak yeni araştırmalara göre bunları hiç bir şartla metastaz olarak görmek mümkün değildir: Anlaşıldığı gibi bu hücreler çoğu durumlarda hakiki kardeş tümörleri oluşturabilecek asıl yeteneğe sahip olmamakla kötü huylu değiller. Güncel olarak tek tek tümör hücrelerinin kanıtlanması bir prognoz faktörü olarak geçerli değildir.
Daha belirgin gelişmiş kardeş tümörleri (metastazlar) arama amacıyla akciğerin röntgen filmi çekilir, kemik iskeleti bir iskelet sintigrafiyle ve karaciğer ultrason ile incelenmektedir. Tamamlayıcı olarak bilgisayar veya MR yardımıyla bedenin çeşitli bölgelerinin kat çekimi de gerçekleştirilebilir.
Meme kanserinde yaygın olarak yükselmiş olan tümör markerleri denilen CEA ve CA 15-3 kandan belirlenebilmektedir. Tümör markerleri çoğunlukta, kanser hücrelerinin daha yüksek oranda oluşturduğu şeker-yumurta akı maddeleridir. Lakin bunların aydınlatıcı nitelikleri pek fazla olmadığından, tümör markerlerinin tespit edilmesinden vazgeçilebilmektedir. Değerler diyagnoza yaramamaktadır: Ancak başlangıç değerlerin mevcut değişikliklerle karşılaştırılması, hastalığın ilerlemesi halinde, sonraki gelişmede tedavinin başarı oranına ışık tutabilmektedir.

Sınıflandırma ve evrelerin belirlenmesi

Bu araştırmaların sonuçları tümörün genişlemesine ilişkin TNM-Düzenine göre bir tanımlamanın başlanmasına izin vermektedir. Tanımlama tümörün (T) büyüklüğünü ve yerel genişlemesini, lenf boğumlarının etkilenme durumunu (N,, Latince nodus = düğüm) ve metastazları (M) dikkate alır. Harflerin arkasındaki rakamlar büyüklük ve genişlemeyi (T1-4), etkilenen lenf boğumlarının (N0-3) sayı ve yerini ve metastazların (M0 veya M1) olmayışı veya bulunmasını ifade etmektedir. T1 tümör büyüklüğünün 2 santimetreden küçük olduğunu, T2 bunun 3 ila 5 santimetre, T3 tümör çapının en büyük yerinde 5 santimetreden büyük olmasını açıklamaktadır ve T4 meme duvarına veya derinin içine büyümüş olan her türlü büyüklükteki tümörleri ifade etmektedir. Örneğin T1 N0 M0 lenf boğumlarını etkilemeyen ve metastazları olmayan 2 santimetreden küçük bir tümöre işaret etmektedir.
TNM-Düzenine göre yapılan sınıflandırma veya bölme, tedavinin planlamasına ilişkin ağırlık taşıyan bir ana unsurdur. Geçici bir sınıflandırma ameliyattan önce yapılmaktadır. TNM-Evresinin tam değerlendirilmesi ancak tümörün alınmasından ve dokunun patolog tarafından incelenmesinden sonra mümkündür. Dokümantasyonda TNM-Sınıflandırması, sonraları bir "p" harfinin (patohistolojik sözüne eşit olarak) öne yazılarak, tamamlandırılır, örneğin pT1pN0.

Evrelere bölünmesi

TNM-Sınıflandırmasını dikkate alarak evreler I ila IV`e kadar bölünmektedir. Böylece

• Evre I, 2 santimetreden küçük lenf boğumlarının etkilenmediği tümör demektir.

• Daha büyük yerel genişlemiş ve/veya lenf boğumların etkilenme oranının farklı gelişmiş olan tümörler evre II ve III`e eşit tutulmaktadır.

• Evre IV uzakta gelişmiş olan metastazların mevcut olduğunu göstermekte.

kaynaklar: kanserdanismanlik.com, thsk.saglik.gov.tr


Ekleyen:Ümit SERT
Kaynak:(Alıntıdır)
Aradığınız Dokümanı Bulamadıysanız, Farklı Araştırmalar Yapmak İstiyorsanız Site İçi Arama Yapabilirsiniz!

Ödev ve Araştırmalarınız için www.arsivbelge.com Sitesinde Kaynak Arayın:

Ödev ve Araştırmalarınız için Arama Yapın:
     Benzer Dokümanları İnceleyin
Sağlık Alanında Teknolojinin Kullanılması ve Teşhis - Tedavideki Artıları(5375)

Kanser ve Kanser Çeşitleri(5367)

Epstein Barr (EBV) Virüsü(5358)

Aids Belirtileri ve Korunma Yolları(5357)

ilik kanseri(5356)

          Tanıtım Yazıları
      
Türkçe İtalyanca ve Almanca Cümle Çevirisi İçin Birimçevir Sitesi

Esenyurt, Beylikdüzü ve Kartal Bölgelerinde Satılık Daire İlanları

Belge Çevirisi

Siz de Tanıtım Yazısı Yayınlamak İçin Tıklayın

Diğer Dökümanlarımızı görmek için: www.arsivbelge.com tıklayın.          

Siz de Yorum Yapmak İstiyorsanız Sayfanın Altındaki Formu Kullanarak Yorum Yazabilirsiniz!

Yorum Yaz          
Öncelikle Yandaki İşlemin Sonucunu Yazın: İşlemin Sonucunu Kutucuğa Yazınız!
Ad Soyad:
          
Yorumunuz site yönetimi tarafından onaylandıktan sonra yayınlanacaktır!