Araştırma ve ödevleriniz için her türlü kaynağı ve dokümanı En Geniş Araştırma ve Ödev Sitesi: www.arsivbelge.com ile bulabilir ve İsterseniz siz de kendi belge ve çalışmalarınızı gönderebilirsiniz!
Her türlü ödev ve dokümanı
www.arsivbelge.com ile kolayca bulabilirsiniz!

Araştırmalarınız için Arama Yapın:


Araştırmalarınız için Arama Yapın:

  
                    

Başarı Öyküleri
www.arsivbelge.com
Başarılı Olmak ve Örnek Başarı HikayeleriBaşarı Öyküleri dokümanıyla ilgili bilgi için yazıyı inceleyebilirsiniz. Binlerce kaynak ve araştırmanın yer aldığı www.arsivbelge.com sitemizden ücretsiz yararlanabilirsiniz.
Başarı Öyküleri başlıklı doküman hakkında bilgi yazının devamında...
Ödev ve Araştırmalarınız için binlerce dokümanı www.arsivbelge.com sitesinde kolayca bulabilirsiniz.

Başarılı Örnek Yaşam Öyküleri

Fabrika Kül Oldu Ama Yine de Dünya Devi Olabildi

Trabzonlu Ali Karadeniz'in, Trabzon-İstanbul arası çalışan tek otobüsünü satarak Bayrampaşa'da kurduğu Hakan Plastik, 2001'de yangınla kül oldu. Yılmadan yeniden fabrika kuran Ali Karadeniz'in firması daha da hızlı büyüdü ve 2008'de 117 milyon lira ciro yaptı. Hakan Plastik, şimdi Zafer Karadeniz'in yönetiminde 60 ülkeye ihracat yapıyor.

KARADENİZ insanının inatçı ve mücadeleci yapısı girişimciliğe de aynen yansıyor. Trabzonlu Ali Karadeniz'in 1965'te kurduğu Hakan Plastik, 2001 yılında tamamen yandı. Ancak Ali Karadeniz yılmadı ve 2002'de Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi'nde yeni bir fabrikanın temelini attı. Bina inşaatında kullanılan tüm plastik ürünlere odaklanan firma, daha sonra Ali Bey'in oğlu Zafer Karadeniz'in yönetiminde sadece boru ve ekleme parçaları üretmeye başladı, bu alanda uzmanlaştı. 60 ülkeye ihracat yapabilen Hakan Plastik'te 450'ye yakın işçi çalışıyor ve firma 2008'de 117 milyon lira ciro yakalamış bulunuyor. Krize rağmen bu yıl da aynı ciroyu yapacaklarını söyleyen Hakan Plastik Boru ve Profil Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Karadeniz, üç hafta önce vefat eden babasının kendilerine sanayiciliği bir 'ideal' olarak aşıladığını belirtiyor. 

Sende bir ampulüm yok
Zafer Karadeniz, babasının daha 12-13 yaşlarındayken bir balıkçı teknesiyle ilk kez İstanbul'a geldiğini belirtiyor ve şöyle konuşuyor: "Babam, Boğaz'dan girerken İstanbul'a hayran kalmış. Her taraf ışıl ışılmış. O anda 'Ah İstanbul sende yanan bir tane ampulüm yok' demiş. Aradan yıllar geçti ve İstanbul'da bir sanayici oldu. O zaman da 'şimdi dünyanın elektrik parasını ödüyorum, ne mutlu bana" demişti. Biz de ona layık olmak için 'Avrupa sana mutlaka boru satacağız' dedik ve şimdi başta Almanya olmak üzere şimdi 60 ülkeye boru satıyoruz." 

Otobüs sermaye oldu
Zafer Karadeniz, Hakan Plastik'in kuruluş öyküsünü de şöyle özeliyor: "Babam 1965'e kadar Trabzon İstabul arasında otobüsçülük yaparmış. Plastik atölyesi kurmaya karar vermişler ve otobüsünü satıp bir ortakla Hakan Plastik'i kurmuşlar. Hakan, ortağının oğlunun ismidir. Başlangıçta, panjurlar, kablo kanalları, yoğurt kaseleri, mutfak eşyaları üretmişler. 1970'te ortaklıktan ayrıldılar. Ben 1976'dan beri fiilen işin içindeyim."

Yeniden doğduk
Hakan Plastik'in Bayrampaşa'dan sonra Esenyurt'ta 14 bin metrekare kapalı alana sahip bir fabrika kurduğunu ve orada büyük ölçekli üretime geçtiğini belirten Zafer Karadeniz, şunları anlatıyor: "3 Kasım 2001'de bu fabrikamızda yangın çıktı. Fabrikamız tamamen yandı. Rahmetli babam da bizler de çok üzüldük, yıkıldık ama yılmadık. Biraz sigortanın verdiğiyle biraz da kendi katkılarımızla 6 ay sonra Çerkezköy OSB içinde 12 dönüm yer aldık. Sanayici heyecanımız daha da büyüdü. Bu fabrikamızda 450'ye yakın çalışanımız var. Sadece boru üretiyoruz."

Fabrikayı yaparken tuğla taşıdım
ZAFER Karadeniz, Çerkezköy OSB'deki fabrikayı inşa ederken nasıl bir istekle çalıştıklarını anlatmakta zorlanıyor ve şöyle konuşuyor: "Ben de inşaatta sırtımda tuğla taşıdım, amelelik de yaptım. Çünkü ikinci bir doğumdu bizim için. Hedeflerimizi de daha büyük koymuştuk. Hayatım boyu her emeğin karşılığını mutlaka aldığını gördüm. Eğer biz bu kadar inançlı olmasaydık, Esenyurt'ta yanan fabrikamızdaki bütün çalışanlarımız buraya taşınır mıydı? Onlar da hayatlarını değiştirdiler bizimi çin İstanbul'dan kalıp buraya yerleştiler."

Atatürk'ün sözü ve sessiz boru
YENİ fabrikasının inşaatı daha devam ederken duvara Mustafa Kemal Atatürk'ün "Memleketin mübrem sanayii kurulmadıkça yürek istirahati duymamız mümkün değildir" sözünü astıklarını belirten Zafer Karadeniz, "Bu sözü çok önemsiyoruz. Çünkü büyük önder, sanayinin ne kadar vazgeçilmez olduğunu vurguluyor. Bir de Mevlana'nın 'aşksız geçen ömür beyhudedir' sözünü çok seviyoruz. Bizim aşkımız memleket aşkı. O yüzden üretilmeyenleri üretmek istiyoruz. Sessiz boru bu ülkede üretilmiyordu ilk biz ürettik. Silenta, reklamlarda gördünüz. 95 derece ısıya dayanıklı boruyu, çok güçlü altyapı borularını ürettik" diyor.

DÜNYADAKİ EN İYİ FIRINCI - YAŞANMIŞ BAŞARI HİKAYELER

 Lionel Poilane'nin babası Fransız bir fırıncıydı ve Lionel genç bir adamken aile  fırını ona miras kaldı. Öylece oturup, ateşi izlemektense o, çarpıcı ve farklı olmak  için çabaladı. 
 
Geniş çaplı bir araştırma yaptı ve 8000'den fazla Fransız fırıncıyla kullandıkları teknik üzerine konuştu. Organik tatlandırıcı kullanmakta Fransa'da öncü oldu.

Baget pişirmeyi reddetti, çünkü bunların çok tatsız Fransızlar'a çok yabancı olduğunu (bunların çoğu Viyana'dan getiriliyordu) düşünüyordu. Dünyada ekmek pişirmeyle ilgili bütün kitapları topladı ve çalıştı. 
Keşfettiği ekşi hamurun içinde tatlandırıcı, su, maya ve deniz tuzu vardı ve odun  ateşinde pişiriliyordu. Poilane tecrübeli fırıncıları istemedi (bana onların  öğrenmeme sorunları olduğunu söyledi) ve bunun yerine onun yanında yıllarca  çalışmaya istekli genç adamları işe aldı. 
 
İlk bakışta, Fransa'nın kurulmuş düzeni ürünleri reddetti, çünkü farklı ve 
cüretkar olduklarını düşünüyorlardı. Ama ekmeklerin üstün kalitesi ve 
Poilane'in başarma azmi sonunda onları zafere götürdü.

Fikir müthiş bir hızla yayıldı ve şimdi Paris'teki bütün ünlü restoranlar Poilane ekmeğiyle servis yapıyor. Dünyanın dört bir yanından insanlar Poilone'nin 'daki  küçük dükkanına büyük boy bir ekşi hamur ekmeği ya da çoğunlukla daha  fazlasını almaya geliyor. Kurduğu  şirket dünyanın dört bir tarafına elde  yapılmaya başlayıp küresel pazara yayılan bu ürünü ihraç ediyor. Sadece geçen  yıl, Lionel 10 milyon$'dan daha fazla ekmek satışı yaptı. 

Bektaşi üzümü, Yeni Zelanda'nın Kuzey Amerika pazarına soktuğu en son 
meyveydi, (bu kendi içinde postmodern bir fikirdi) Yeni Zelandalılar meyvenin  ismini 'kivi' olarak değiştirip, onu zenginlere, oburlara, lüks marketlere sürdüler  ve yükselmesini izlediler.

Bugün, yeni bir meyve fikrini yaymak çok daha zor. Peki o zaman kabuğu da 
yenilebilen bir kiviyi nasıl pazara sokacaksınız? 
 
Yeni kiviyi yetiştirmeyi bilen tek şirket olan Zespri, küçük bir kesimi hedefe aldı: 
 
Latin yemek düşkünlerini... Yeni kivinin Hint Kirazıyla ve papaya meyvesiyle 
benzerlikleri vardı ama fark edilmeye yetecek kadar çarpıcıydı. Üst gelir 
grubuna hitap eden manavlarını hedef alarak, Zespri hem zamanı hem de yeni  ve emsalsiz olanı denemeye eğilimli hiç dokunulmamış bir tüketici grubunu bulmayı başardı. 
 
Böylece Zespri, yeni ürünü hiç reklam yapmadan risk almayı seven ve konuşkan  insanlardan oluşan bir grubun önüne koymuş oldu. Kurduğu market standlarıyla  insanlara meyveyi tattırsa, Latin toplumları içine sızmak için büyük bir fırsat ele  geçirmiş ve sonunda pazarın kalan kısmına da yayılmış olacaktı. Geçen yıl,  Zespri, 100 milyon$'dan daha fazla golden kivi satmayı başardı ama Latin  değilseniz muhtemelen böyle bir meyve görmemişsinizdir.

Diğer Bir Olay

Bu olay 14 ekim 1998 de kıtalar arası bir uçuş esnasında gerçekleşmiş.

“Bir kadın, uçakta zenci bir adamın yanında oturuyordu. Durumdan rahatsızlığını belli edercesine, hostesten başka bir yer bulmasını istedi, zira öylesine antipatik birinin yanında oturamazdı. Hostes, tüm uçağın dolu olduğunu fakat birinci sınıfta yer olup olmadıına bakacağını söyledi.

Diğer yolcular şaşkınlık ve tiksintiyle olayı izliyorlardı, bu kadının sadece terbiyesizliğine değil, bir de birinci sınıfta yolculuğu devam edeceğine şahit oluyorlardı. Zavallı adamcağız çok kötü bir durumda olmasına rağmen cevap vermemeyi tercih etti. Bu yüksek tansiyondaki durumda kadın, birinci sınıfta ve o adamdan uzak uçabileceğinden tatmin olmuş, hostesin dönmesini bekliyordu.

Birkaç dakika sonra geri gelen hostes, kadına:

“Çok özür dilerim geciktim.Birinci sınıfta bir yer buldum… Bu yeri bulmak biraz zamanımı aldı, sonra yer değişikliği için pilottan izin almam gerekiyordu. ‘Hiç kimse sorun yaratan bir diğerinin yanında oturmak mecburiyetinde tutulamaz’ dedi ve bu izni verdi.”

Diğer yolcular kulaklarına inanamıyorlardı, bu esnada kadın da bir zafer kazanmış gibi yerinden kalkmaya hazırlandı. Aynı anda hostes, oturmakta olan zenciye dönerek:

“Beyefendi, sizi uçağın birinci sınıfındaki yeni yerinize götürmem için beni takip eder misiniz lütfen? Seyahat firmamız adına kaptan pilotumuz sizden böyle nahoş bir olay yaratan kimsenin yanında oturmak mecburiyetinde bırakıldığınız için çok özür diliyor.”

Tüm yolcular hep birlikte, bu olayı iyi bir biçimde sonuçlandıran uçak personelini alkışlayarak tebrik ettiler.

O yıl, kaptan pilot ve hostes uçaktaki davranışlarından dolayı ödüllendirildiler. Aşağıdaki mesaj, tüm ofislere personelin görebileceği bir biçimde iletildi:

“İNSANLAR ONLARA NE SÖYLEDİĞİNİZİ UNUTABİLİRLER. İNSANLAR ONLARA NE YAPTIĞINIZI DA UNUTABİLİRLER. AMA İNSANLAR, ONLARA KENDİLERİNİ NASIL HİSSETTİRDİĞİNİZİ ASLA UNUTMAZLAR.”


Ekleyen:Ümit SERT
Kaynak:(Alıntıdır)
Aradığınız Dokümanı Bulamadıysanız, Farklı Araştırmalar Yapmak İstiyorsanız Site İçi Arama Yapabilirsiniz!

Ödev ve Araştırmalarınız için www.arsivbelge.com Sitesinde Kaynak Arayın:

Ödev ve Araştırmalarınız için Arama Yapın:
     Benzer Dokümanları İnceleyin
Başarıda Çalışmak mı Zeka mı - Münazara(5459)

          Tanıtım Yazıları
      
Türkçe İtalyanca ve Almanca Cümle Çevirisi İçin Birimçevir Sitesi

Esenyurt, Beylikdüzü ve Kartal Bölgelerinde Satılık Daire İlanları

Belge Çevirisi

Siz de Tanıtım Yazısı Yayınlamak İçin Tıklayın

Diğer Dökümanlarımızı görmek için: www.arsivbelge.com tıklayın.          

Siz de Yorum Yapmak İstiyorsanız Sayfanın Altındaki Formu Kullanarak Yorum Yazabilirsiniz!

Yorum Yaz          
Öncelikle Yandaki İşlemin Sonucunu Yazın: İşlemin Sonucunu Kutucuğa Yazınız!
Ad Soyad:
          
Yorumunuz site yönetimi tarafından onaylandıktan sonra yayınlanacaktır!