Araştırma ve ödevleriniz için her türlü kaynağı ve dokümanı En Geniş Araştırma ve Ödev Sitesi: www.arsivbelge.com ile bulabilir ve İsterseniz siz de kendi belge ve çalışmalarınızı gönderebilirsiniz!
Her türlü ödev ve dokümanı
www.arsivbelge.com ile kolayca bulabilirsiniz!

Araştırmalarınız için Arama Yapın:


Araştırmalarınız için Arama Yapın:

  
                    

Tüm Boyutlarıyla Suriye Krizi ve Türkiye
www.arsivbelge.com
Tüm Boyutlarıyla Suriye Krizi ve Türkiye dokümanıyla ilgili bilgi için yazıyı inceleyebilirsiniz. Binlerce kaynak ve araştırmanın yer aldığı www.arsivbelge.com sitemizden ücretsiz yararlanabilirsiniz.
Tüm Boyutlarıyla Suriye Krizi ve Türkiye başlıklı doküman hakkında bilgi yazının devamında...
Ödev ve Araştırmalarınız için binlerce dokümanı www.arsivbelge.com sitesinde kolayca bulabilirsiniz.

BÜTÜN BOYUTLARIYLA SURİYE KRİZİ VE TÜRKİYE

Hazırlayanlar:
Atilla SANDIKLI
Ali SEMİN

(2012 Yılı Sonu Raporudur)

     2011’de Arap dünyasında başlayan halk hareketleriyle birlikte Suriye’de halk kitlesel yürüyüşler düzenleyerek Baas rejiminden reform talebinde bulunmaya başlamıştır. Suriye halkı, ülkedeki sıkıyönetim uygulamasının kaldırılmasını, bireysel hakların genişletilmesini, gelir dağılımında adaletin tesisini ve iktidardaki Baas Partisi’nin gücünün sınırlandırılmasını talep etmiştir. Esed rejimi ise yasal çerçevede bazı düzenlemeler yapmakla birlikte Baas Partisi’nin tekelini sona erdirecek bir reform gerçekleştirmemiş, ülke geneline yayılan kitlesel yürüyüşleri silahlı kuvvet kullanarak bastırmaya çalışmıştır.
     İlk etapta reform talep eden halk kitleleri rejimin şiddetli baskısıyla karşılaşınca, Esed rejiminin devrilmesini istemeye ve silahlanmaya başlamıştır. Silahlanan muhalefet hareketiyle Esed rejimine bağlı güvenlik güçleri arasındaki çatışmalar neticesinde Suriye krizi iç savaş halini almıştır. Esed rejiminin halka ateş açmasıyla başlayan iç savaşta on binlerce Suriye vatandaşı hayatını kaybetmiş, 100 binlerce vatandaş komşu ülkelere sığınmak zorunda kalmıştır. Suriye krizi, ulusal ölçekteki çatışmaların ötesinde bölgesel ve küresel seviyede bir anlaşmazlığa dönüşmüş; ulusal, bölgesel ve küresel düzeyde üç boyutlu bir ihtilaf meydana getirmiştir. Kriz, Orta Doğu’da Şii-Sünni gerilimine yol açarken, dünyada demokratikleşme hareketlerini destekleyen aktörlerle otoriter yönetimleri destekleyen devletler arasında mücadeleye neden olmuştur. Suriye krizi, uluslararası ilişkilerde insan hakları ihlalleri durumunda dış müdahaleleri gerekli gören trendle, devletlerin mutlak egemenliğini savunan ve dış müdahalelere karşı çıkan trendin karşı karşıya gelmesine yol açmıştır.
     Suriye krizi; Nusayri azınlığın iktidardaki etkinliği ve Baas ideolojisi, Esed rejimine sağlanan güçlü dış destek, muhalefetin zayıf ve parçalı yapısı, Batılı ülkelerin çekimser tutumundan dolayı iktidarın değiştiği Arap ülkelerindeki süreçlerden farklı bir seyir izlemiştir. Suriye muhalefeti, yurtdışında muhalif grupları tek çatı altında toplayarak Suriye Ulusal Konseyi’ni teşkil etmiş, daha sonra Konsey’in yerini daha geniş temsil niteliğine sahip Suriye Devrimi ve Muhalefet Güçleri Ulusal Koalisyonu almıştır. Ulusal Koalisyon her ne kadar muhalefet hareketini tek bir çatı altında toplamışsa da Esed sonrası Suriye için ortak bir siyasi vizyon ortaya koymamıştır. Bu durum ise muhalefet hareketinin kırılganlığını devam ettirmektedir. Muhalefet hareketi, ülke içinde de Esed rejimini silahlı güç kullanarak devirmek hedefiyle askeri bir yapılanmaya giderek Özgür Suriye Ordusu’nu kurmuştur. Yurtdışındaki siyasi yapılanma diplomatik temaslarla ve Suriye Halkının Dostları toplantıları sayesinde muhalefetin uluslararası düzeyde tanınması ve muhalefete destek sağlanması için çalışırken, Özgür Suriye Ordusu ve diğer silahlı muhalif gruplar yurtiçinde Esed rejimine karşı silahlı mücadeleyi yürütmektedir. Suriye krizi, Orta Doğu’da bölgesel bir anlaşmazlığa yol açmış, bölgede Şii-Sünni gerilimine zemin hazırlamıştır. Bölgede krizin çözümüne yönelik Esed rejiminin devamı ve son bulması şeklinde iki yaklaşım öne çıkmıştır. İran, Irak ve Lübnan’daki Hizbullah Esed iktidarının ayakta kalması yönünde irade gösterirken, Türkiye ve başta Körfez ülkeleri olmak üzere Arap dünyası Suriye’de iktidar değişimini gerekli görmüştür. Suudi Arabistan ve Katar öncülüğünde Körfez ülkelerinin girişimiyle Suriye krizi Arap Birliği’nin günde mine taşınmış, Birliğin geliştirdiği barış planına Esed rejimi riayet etmeyince Suriye’nin üyeliği askıya alınmıştır. Suriye krizi bölgesel düzeydeki çözüm arayışlarının ardından 2012 yılının ilk aylarında Arap Birliği tarafından Birleşmiş Milletler gündemine getirilmiştir.
     BM-Arap Birliği özel temsilcisi olarak atanan Kofi Annan, Suriye’de geçiş sürecini sağlayabilecek süreci Annan Planı’yla yönetmeye çalışmış, ancak çatışmalar sona erdirilememiştir. Güvenlik Konseyi’nde Rusya ve Çin Esed rejimi aleyhindeki karar tasarılarını veto etmiş, Esed rejimine yaptırım uygulanmasını sağlayabilecek ve Suriye’ye müdahalenin önünü açabilecek girişimler sonuçsuz kalmıştır. Başkanlık seçimleri öncesinde muhalefete destek konusunda pasif hareket eden ABD’nin ve Batı’nın önümüzdeki süreçte Suriyeli muhaliflere daha fazla destek sağlayacağı değerlendirilmektedir.
     Suriye krizi, Türkiye ve Suriye’nin coğrafi yakınlığı, iki ülke arasındaki tarihi ve kültürel bağlar ve ekonomik karşılıklı bağımlılık nedeniyle Türkiye’yi yakından ilgilendirmektedir. Arap uyanışı süreci başladığında Esed rejimine reform çağrılarını yüksek sesle dile getirmeye başlayan Türkiye, rejimin gösteri yürüyüşleri düzenleyen halka ateş açmasıyla birlikte krizdeki tutumunu değiştirmiştir. Türkiye, Arap devletleriyle birlikte Arap Birliği ve Birleşmiş Milletler nezdindeki çözüm girişimlerini desteklemiş, Esed rejimi üzerindeki uluslararası baskıyı artırmak amacıyla Suriye’ye tek taraflı yaptırımlar uygulamıştır.
     Kriz; Türkiye’ye giriş yapan sığınmacılar, Esed rejiminin PKK terör örgütüne sağladığı destek, Suriye’nin kuzeydoğusundaki ayrılıkçı eğilimler ve iki ülke arasındaki ticaretin sona ermesi nedeniyle Türkiye’yi doğrudan etkilemiştir. Suriye krizi Türkiye’nin Irak ve İran’la ilişkilerinde problemlere zemin hazırlayarak Türkiye’yi dolaylı olarak da etkilemiştir. Türkiye, Suriye’deki krizin bölgesel ve küresel bir anlaşmazlığa dönüşebileceğini yeterince değerlendirememiş, krizin tarafı haline gelmeye başlamıştır

Dokümanın tamamı için tıklayınız...


Ekleyen:Yahya Polatkan
Kaynak:(Alıntıdır)
Aradığınız Dokümanı Bulamadıysanız, Farklı Araştırmalar Yapmak İstiyorsanız Site İçi Arama Yapabilirsiniz!

Ödev ve Araştırmalarınız için www.arsivbelge.com Sitesinde Kaynak Arayın:

Ödev ve Araştırmalarınız için Arama Yapın:
     Benzer Dokümanları İnceleyin
Türkiyenin İngilizce Tanıtımı ve Türkçesi(5821)

1929 Dünya Ekonomik Krizi(5388)

Bor Madeni ve Türkiye Ekonomisi(5368)

Türkiye 2013 - Siyaset, Hukuk, Dış Politika, Ekonomi(5366)

T. C. Anayasa Mahkemesi Hakkında(5364)

          Tanıtım Yazıları
      
Türkçe İtalyanca ve Almanca Cümle Çevirisi İçin Birimçevir Sitesi

Esenyurt, Beylikdüzü ve Kartal Bölgelerinde Satılık Daire İlanları

Belge Çevirisi

Siz de Tanıtım Yazısı Yayınlamak İçin Tıklayın

Diğer Dökümanlarımızı görmek için: www.arsivbelge.com tıklayın.          

Siz de Yorum Yapmak İstiyorsanız Sayfanın Altındaki Formu Kullanarak Yorum Yazabilirsiniz!

Yorum Yaz          
Öncelikle Yandaki İşlemin Sonucunu Yazın: İşlemin Sonucunu Kutucuğa Yazınız!
Ad Soyad:
          
Yorumunuz site yönetimi tarafından onaylandıktan sonra yayınlanacaktır!