Genel Jeoloji - I Ders Notları
Prof. Dr. Faruk Ocakoğlu
Bir volkanın görkemli patlayışı, depremin yarattığı yıkım ve korku, bir dağ vadisinin büyüleyici manzarası, bir heyelanın yarattığı yıkım, bunların tümü bir jeolog için inceleme konularıdır. Jeolojik inceleme fiziksel çevre ile ilgili pek çok şaşırtıcı ve pratik sorunla ilgilenir. Hangi kuvvetler dağları ortaya çıkarmıştır? Kaliforniya ya da İstanbul'da yakında büyük ve yıkıcı bir deprem olacak mıdır? Olacaksa nereler bundan ne kadar etkilenecektir? Buzul çağı neye benziyordu? Gelecekte bir başkası gerçekleşir mi? Deniz seviyesi zaman içinde gerçekten değişiyor mu? Bu, sahil kentlerini nasıl etkileyecek? Mağaralar ve tavanlarından sarkan garip, sivri yapılar nasıl oluşur? Susuzluktan kırılan şu zavallı köy için suyu nereden, nasıl sağlayacağız? Uygun kalitede yeraltı suyunu nereden bulabiliriz? Petrolü ülkenin neresinde aramalıyız? Bunun için sondajlarımızı nerelerde yapmalıyız? Bunlar jeologun ve ülkemizde jeoloji mühendislerinin kafa yorduğu konulardan sadece bazılarıdır.
Jeoloji (ing. geology), sözcük anlamı itibarıyla Dünya' nın incelenmesi anlamına gelir. (Geo=Dünya, yerküre, logos=inceleme, bilim). Dünyayı anlamak basit bir iş olarak düşünülmemelidir, çünkü o değişmeyen bir kaya kütlesi değil, uzun ve karmaşık tarihi olan dinamik bir kütledir. Jeoloji bilimi geleneksel olarak iki geniş alana bölünür. Fiziksel ve Tarihsel Jeoloji: fiziksel jeoloji dünyayı oluşturan malzemeleri inceler, onun içinde ve üstünde halen çalışan pek çok süreci anlamaya çalışır. Tarihsel Jeolojinin amacı ise dünyanın kökenini ve zaman içerisindeki gelişimini anlamaktır. Bunun için, jeolojik geçmişte oluşmuş pek çok fiziksel ve biyolojik değişimi ortaya çıkarır, zaman dizinsel (kronolojik) olarak sıralar. Mantıksal olarak fiziksel jeoloji tarihsel jeolojiyi önceler. Çünkü, geçmişi çözümlemeden önce dünyanın nasıl çalıştığını, içindeki ve üstündeki düzeni anlamaya ihtiyaç vardır; ancak bundan sonra dünyanın eski devirlerindeki hikayesi sağlıklı bir şekilde çözümlenebilir.
|