Meteor - Göktaşı Nedir?
Meteor (meteorit): Gökyüzünden koparak, başka gök cisimlerinin çekim etkisine giren daha küçük gök cisimleridir. Uzaydan dünya yüzeyine düşen maddelere genel olarak meteor diğer bir deyişle göktaşı denilmektedir.
Yer yuvarlağı, Güneş etrafında dönerken, bir göktaşı (meteor) topluluğunun yörüngesinden geçerse, Yer’in çekim etkisine giren bazı meteorlar, 12 ile 70 km/sn’lik bir hızla atmosfere girerek sürtünme nedeniyle hızla ısınır. Sıcaklığı 2000°C’ye yaklaşır. Böylece bir bölümü ya da tamamı gazhaline geçerek yanmaya başlar. Buna akan yıldız denir. Kendileri ışıksız olan akan yıldızların bazıları yeryüzüne çarparak meteor kraterleri (göktaşı çukuru) açarlar. En büyük meteor krateri, Amerika’da Arizona eyaletindedir. Türkiye’deki en büyük meteor krateri Doğu Bayazıt’ta, Mako Gümrük Kapısı yakınlarındadır.
Dünya atmosferine ortalama olarak senede birkaç bin göktaşı girer. Ancak bunların, beş yüz kadarı buharlaşmadan yere göktaşı olarak düşer. Göktaşları, Dünya atmosferine saniyede 11-72 km arasında değişen bir hızla girerler. Sürtünmeden meydana gelen ısıdan dolayı büyük bir kısmı eriyerek toz parçacıkları halinde yeryüzüne inebilir. Büyük gök taşları atmosferde gözlenebilir.
Göktaşı nedir?
Uzayın, tümüyle parçalanmadan önce yeryüzüne erişen katı öğeleridir. Uzaydan yeryüzüne kadar ulaşan, en küçüğünden en büyüğüne kadar bütün katı cisimlere Göktaşı (meteorit) denir.
Meteor nedir?
Göktaşlarının dünyanın atmosferi içindeki geçişleriyle oluşan ışıklı yada sesli olaylara meteor denir.
Göktaşları, bileşimleri bakımından üç büyük sınıfta toplanırlar:
1) Siderit : Başlıca maddesi demir (%93) ve Nikel’ den (%5) dir.
2) Siderolit : İçinde demir ve silikatlar eşit değerde bulunurlar.
3) Aeroit : Özellikle silikatlardan oluşmuştur.
Aerolitlerde kendi aralarında iki kümeye ayrılırlar : Küçük silikat kürecikleri içerip içermemelerine göre, Kondritler ve Kondrit olmayanlar. İncelenmiş olan göktaşlarının %6′ sı siderit, %92′ si ise aerolit’tir.
Göktaşları Hakkında Ayrıntılar:
Güneş sisteminin gerçek katı cisimleri olan göktaşlarının, Sibirya’ ya düşen dev gök taşından (1908 yılının temmuz ayında 40.000 ton ağırlığında, dev bir göktaşı, Orta Sibirya’ da çapı 60 km’ den daha geniş bir alanı etkilemiş, yere düşmesiyle oluşan patlamaysa, 100 km’ den daha uzaklardan duyulmuştur) yıldızlar arası çok küçük taneciklere kadar, son derece değişen boyutları vardır.
Göktaşları atmosferin üst kesimlerine her zaman çok büyük hızlarla, çoğunlukla saniyede 20-30 km hızla ulaşırlar. Bu hız, göktaşının yüzeyini akkor hale getirebilecek bir sürtünmeye yol açar. Yüzeydeki atomlar böylece, buharlaşırlar ve çevrelerindeki hava moleküllerini iyonlaştırarak yaklaşık 150 km’ lik bir yarıçap içinde göktaşını görünür kılan bir ışık yayınımına neden olurlar. Işığın atmosfer içindeki zayıflaması, göktaşının iriliğine göre değişir. Hacmi bir topluiğne başını geçmeyen çok küçük göktaşları, gökyüzünde akanyıldız (kayan yıldız) biçiminde görünür ve yaklaşık 50 km’ lik yükseltide tümüyle buharlaşırlar. Yeryüzüne erişebilen daha büyük göktaşları, hacimleri yeterli büyüklükteyse, gökyüzünde hızla hareket eden ateş küresi biçiminde (bolit) görünürler. Bunlar, maddelerinin parçalanmasıyla kendi çevrelerine çoğunlukla kıvılcıma benzeyen parlak noktalar saçarlar. Gözlenmelerinden bazen dakikalarca sonra, boğuk gürlemeler duyulur; bu süre, sesin yayılması süresine denk düşer.
Özellikle, son derece az görülen çok büyük boyutlu göktaşları yeryüzünde, Ay’ dakine benzer kraterler açabilirler (bunlar Ay kıraterlerinide oluşturan türden gök taşlarıdır). Arizona’ daki “Meteor Crater” bu türün en güzel örneklerinden biridir; çapı 1.200 metreyi bulur, kenarları yer yüzeyinden dışarı doğru 40 metrelik bir çıkıntı yapar ve çanak biçimindeki sirkin tabanı aşağı doğru 130 metreye iner. |