Araştırma ve ödevleriniz için her türlü kaynağı ve dokümanı En Geniş Araştırma ve Ödev Sitesi: www.arsivbelge.com ile bulabilir ve İsterseniz siz de kendi belge ve çalışmalarınızı gönderebilirsiniz!
Her türlü ödev ve dokümanı
www.arsivbelge.com ile kolayca bulabilirsiniz!

Araştırmalarınız için Arama Yapın:


Araştırmalarınız için Arama Yapın:

  
                    

Rum Mimarisi - Ayvalık Evlerinin Özellikleri
www.arsivbelge.com
Rum Mimarisi - Ayvalık Evlerinin Özellikleri dokümanıyla ilgili bilgi için yazıyı inceleyebilirsiniz. Binlerce kaynak ve araştırmanın yer aldığı www.arsivbelge.com sitemizden ücretsiz yararlanabilirsiniz.
Rum Mimarisi - Ayvalık Evlerinin Özellikleri başlıklı doküman hakkında bilgi yazının devamında...
Ödev ve Araştırmalarınız için binlerce dokümanı www.arsivbelge.com sitesinde kolayca bulabilirsiniz.

Rum Mimarisi Hakkında ve Ayvalık Evlerinin Yapısal Özellikleri

Binlerce yıldır farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış, mimarlık ve kentleşmenin ilk örneklerinin görüldüğü topraklardayız. Bu bölge, farklı dil, din, etnik yapılar ve onların yarattıkları kültürlerin birbirleri içerisinde eridiği, farklılıkların biraraya gelerek zenginliğe dönüştüğü, tarih boyunca bir çok medeniyetin sınırları içerisinde yer almış, bir çok kültürün yaşam alanı olarak var olmuş, ve bildiğimiz gibi, bugünkü yapısına çok uzun yıllar içinde ulaşmış bir bölge.
Burada her dönemin yaşam biçimi ve kültürünün birikimi sonucu bölgeye özgü bir kültür oluşmuştur. Farklı uygarlıkların yaşadığı, çeşitli din ve inanışların korunduğu, binlerce yıllık tarihsel ve kültürel geçmişe sahip olan bu coğrafya, hem mimari, hem de sosyo-kültürel değerleri ile sadece bizim değil bütün insanlığın ortak kültürel mirası; korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması gereken bir kültür emanetidir. Bu mirası sağlıklı, yaşanabilir ve kullanılabilir bir biçimde geleceğe taşımalıyız. Bu durum, bizlere önemli sorumluluklar yüklemektedir.
BİLİNDİĞİ gibi fiziksel çevre ve insan eliyle biçimlenmiş çevre, üzerinde bulunduğu coğrafyanın iklim, topografya ve malzeme olanakları gibi fiziksel koşullarının yanında, kendisini oluşturan toplumun sosyal, ekonomik, politik, kültürel, psikolojik ve tarihsel birikimi doğrultusunda biçimlenir ve tüm bu koşulları yansıtır. Dünya görüşü, gündelik yaşam tarzı, ekonomik durum, üretim ve tüketim araçları, teknolojik olanak ve ilerlemeler, dini inançlar, aile yapısı, kısaca toplum kültürü; o toplumun ürettiği ve içinde yaşadığı mekanları, evleri, yerleşim bölgelerini ve fiziksel çevreyi şekillendirmiştir. Bir kültür mozaiği olan Anadolu´nun farklı bölgelerindeki geleneksel yerleşmelerde de az önce sözü edilen toplumsal koşulların önemli belirleyiciliği bulunmaktadır. Belirli bir alanda farklı zamanlarda kurulmuş medeniyetler, günümüze gelene dek farklı kültürlerin birbirleriyle etkileşimi sonucu farklılıkların üst üste yığılmasına ve böylece zengin bir kültürel dokunun oluşmasına yardımcı olmuştur. BU noktada dikkatinizi Kuzey Ege´de iki kente çekmek istiyorum. Birisi Ayvalık.. Diğeri ise tam karşısında yer alan Midilli. Bu iki yerleşim, bir başka devlet ile üzerinde zaman zaman su yüzüne çıkan derin tartışmaların yapıldığı Ege Denizi´ni paylaşıyor. Paylaşılan tek şey deniz değil, aynı zamanda zengin kültürel, tarihi, doğal mirası da paylaşıyoruz. Sözgelimi, birbirine 13 mil uzaklıktaki bu iki kentin mimari dokusu aynı. Neoklasik taş evler ve cumbalı Osmanlı evleri, camiler, kiliseler, manastırlar, çarşılar, dolambaçlı dar sokaklar... Bu iki kentin doğası da aynı. Uçsuz bucaksız zeytinlikler, çam ormanları, eşsiz bitkiler, çiçekler ve derin, serin, engin mavi deniz. Fiziksel çevrede doğal koşullar hem de sosyal, ekonomik, politik, kültürel, psikolojik ve tarihsel birikim, Rum ve Osmanlı Türk mimarisinin ve yaşam biçiminin uyum içerisinde iç içe geçmesine ve buraya özgü eşsiz bir mekan oluşmasına yardımcı olmuştur.

Ayvalık nasıl kuruldu?

AYVALIK, korsanların sürekli saldırılarından korunmak amacıyla Midilli ve çevredeki diğer yakın adalardan göç etmiş Hıristiyanlar tarafından kuruldu. Korunaklı bir limanın çevresinde kurulan bu kasaba, kısa zamanda göçmenlerle dolmuş ve Ayvalık kendisiyle birlikte kurulmuş diğer kasabalar arasında en fazla gelişen yerleşme haline gelmiştir. Bulunan Bizans çağı verilerinden, Roma çağında en parlak devrini yaşadığı sanılan Ayvalık´ın, bu dönemin sonlarına doğru ve Bizans döneminde önemini yavaş yavaş kaybetmiş olduğu anlaşılmaktadır. 
15. yüzyılda Türkler Ege kıyılarını fethetmeye başlamışlar, 1430 - 1440 yılları arasında Ayvalık´ta bir askeri birim kurmuşlardır. Limana yönelen bir tepe üzerinde yerleşmiş olan Ayvalık´ta bu liman - kent ilişkisinin tarımda, ticarette ve kültürde hızlı bir gelişme sağladığı ve ilçenin zengnileşmesine katkıda bulunduğu sanılmaktadır. 
Ayvalık Rumlarına özerklik belgesi, Cezayirli Hasan Paşa tarafından 1773 yılında verilmiş ve bu tarihten sonra Türkler yavaş yavaş adadan ayrılmaya başlamışlardır. Bu dönemde hakiki özerklik ve özel vergi muafiyetleri kazanan Ayvalık, Avrupa ülkeleri ile de ticarete başlamıştır. 1840 yılında Karesi Sancağı´na (Balıkesir) bağlanan Ayvalık´ın nüfusu, 18. yüzyılın sonlarında 25 bine, 19. yüzyılın ilk çeyreğinde ise neredeyse 30 bine ulaşmıştır. 
Zeytinyağı ve sabun üretimi, şarap ticareti, deri imalatı, tuz yatakları ve balıkçılık, tarih boyunca Ayvalık´taki başlıca geçim kaynaklarıdır. Bu dönemde Ayvalık, yabancı sermayenin ülkeye giriş kapılarından biridir. Özellikle zeytinyağının ünü Avrupa´ya dek yayılmış, yabancı sermayedarlar tarafından çok sayıda zeytinyağı fabrikası kurulmuştur. Yabancı ülkelerle yoğun ilişkiler, 20. yüzyılın başlarında Ayvalık´ta Yunanistan, İngiltere, İtalya, Fransa, Norveç konsolosluklarının bulunmasına yol açmıştır. 
1. Dünya Savaşı yıllarında Ayvalık Rumları Yunanistan´ın yanında yer almış, 1920´de Yunan kuvvetleri tarafıdan işgal edilmiş ve işgal iki yıl sürmüştür. 13 Ekim 1922 tarihinde imzalanan Mudanya Ateşkes Antlaşması, Yunanistan ile Türkiye arasında nüfus değişimin n başlangıcı olmuştur. 
Tarihin ilk nüfus mübadelesi 1923 - 24 yılları arasında tamamlanmış, Makedonya, Girit ve Midilli´den gelen Türkler, buralara gönderilen Rumların yerlerine yerleştirilmiştir. Cumhuriyet döneminde 1935 yılında Ayvalık´taki 13 bin nüfusun tamamı Türktür ve bunların 8 binden fazlasının da Türkiye dışından getirilen göçmenler oluşturmaktadır.

Ayvalık´ta kent dokusu ve mimari doku özellikleri

BATI Anadolu´da bir Rum yerleşmesi olan Ayvalık, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu´nun 19.06.1976 tarih ve 160 sayılı kararıyla korunması gerekli doğal ve tarihi alan (sit alanı) olarak kabul edilmiştir. Kentsel sit alanındaki geleneksel doku, Osmanlı dönemi ve Cumhuriyet dönemi Türk ve Rum mimarisinin yanı sıra dönemin sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel yapılanmasını yansıtmaktadır. Tepe eteğine kurulan kentte, yokuş yukarı dar sokaklar ve çıkmaz sokaklar bulunur. Denize dik inen ara sokaklar denize paralel olarak devam eden ana sokaklarla son bulmaktadır. Yolun diğer tarafında deniz kıyısına paralel olarak devam eden ticarethaneler yer almaktadır. Yapılar insan ölçeğinde ve bitişik düzende inşa edilmiştir. Sokak kapıları doğrudan yola açılır, ön bahçe bulunmaz ve evlerin arasında genellikle 4-8 metre genişliğinde ve evler tarafından tanımlanmış sokaklar bulunur. Sokak dokusunda mimari bütünlük ve renk armonisi egemendir. Bitişik düzendeki az katlı yoğun yapılaşma, yerleşmede kendine has bir kentsel doku karakteri oluşmasını sağlamıştır. Sokağın iki yanına sıralanmış yapı yükseklikleri, insan ölçeği ile uyum gsötermektedir. Ayvalık´ta sokak, kamusal mekan olarak tanımlanabilen çok yönlü bir özelliğe sahiptir. Evlerin önünde bir ön bahçe bulunmadığından kamusaldan özel mekana geçiş doğrudan (sokaktan) olmaktadır. 

Konuta giriş bu kamusal mekandan 3-4 basamak yükseltilerek ve 30 cm kadar içeri çekilerek oluşan giriş mekanından sağlanır. Ayvalık´ta sokak örüntüsü iki farklı özellik göstermektedir. 
Sahil kesimi ve hemen arkasındaki düz alanlar tam ızgara biçiminde olmayan ancak birbiriyle dikaçı oluşturacak biçimdedir. Bu sokaklar eğime uygun biçimde (T) ya da haç biçiminde birbirlerine bağlanırlar. Genellikle dört sokak bir noktada birleşir. Üzerinde evlerin konumlandığı parsellerin biçimi, genellikle düzgün bir geometriye sahip değildir. Bu nedenle tam bir ızgara biçimi oluşamamış, ancak belirli bir sistem kurulmuştur. Sokaklar denize diktir. Tepelerin yamaçlarında ise daha organik bir doku bulunur. Dar sokaklar bu bölgede de denize dik konumlanmaktadır. Sokaklarda kullanılan döşeme kaplaması, Arnavut kaldırımı ve kaba taştır. Yapıların parseli sokak cephesinde konumlanması nedeniyle yapılara doğrudan sokaktan girilir ve evlerin arka kısımları parselin büyüklüğüne göre avlu ya da bahçe olarak kullanılır.

Ayvalık evleri

AYVALIK´a ilk yerleşenler Rumlardır ancak buraya daha sonraları Türkler de yerleşmiştir. Bu iki toplumun aynı topraklar üzerinde etnik, sosyal ve ekonomik etkileşimi ve birleşimi, Ayvalık sivil mimarisini etkilemiştir. Yerleşmede Rum ve Türk evlerinin yanı sıra bu etkileşim sonucu Türk ya da Rum mimari unsurlarının yorumlanması ve sentezlenmesi ile üretilmiş evler de bulunmaktadır. Evlerin neredeyse tamamı 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başlarına tarihlenmektedir. Yerleşmenin merkeze ve denize yakın kısımlarında neoklasik bir Avrupa mimari karakteri görülmekte, yamaca yakın dış kısımlarda ise Osmanlı döneminde yapılmış geleneksel Türk evleri yer almaktadır.Bununla birlikte Ayvalık´ta geleneksel Türk mimarisinin izlerinin belirgin olmadığı söylenebilir. Ayvalık´taki Rum evleri mimari nitelikleri açısından geleneksel Türk evlerinden farklıdır. Bunun nedeni, yerleşmenin uzun bir dönem evsahipliği yaptığı ve yerleşmeye egemen olmuş Rum kültürüdür. Ayvalık´taki doğal koşullar ve yerel çevresel malzemenin niteliği nedeniyle anayapı malzemesi olarak taş kullanılmıştır. Yapı malzemelerinin yüzde 61´i taştır. Geleneksel dokunun korunduğu bölgelerde yapıların yüzde 62´sinin yaşları 50 ile 100 yıl arasında değişmektedir. Yüzde 20´si ise yüz yıldan daha eskidir.
Ayvalık evleri genellikle iki ya da ikibuçuk katlıdır. Evlerin çoğunda yapı malzemesi olarak kesme taş kullanılmakla birlikte iki katlı evlerin bazılarında bodrum ve zemin kat kesme taş, üst kat ahşam karkas olarak inşa edilmiştir. Zemin katta satış ve üretim amaçlı ticari işlevlere yanıt verecek mekanlar ve depolar bulunurken, üst katlar yerleşim amaçlı düzenlenmiştir. Zemin katların sokağa bakan ön cephesi satış, arka kısmı ise depolama amaçlı olarak kullanılmıştır. Bu depolarda zeytin, zeytinyağı gibi ürünler depolanmıştır. 
Rumlar döneminde ticari ve üretim amaçlı kullanılan zemin katlar günümüzde bu işlevini yitirmiş, daha çok evin mahzeni niteliği almıştır. Rumlar döneminde zemin kat ayrıca çamaşır yıkamak ve banyo amaçlı kullanılmıştır. Çünkü alt katlarda mutfak donanımına rastlanmamaktadır. Ocakların yanında yer alan lavobaların normalden büyük olması, buraların çamaşır yıkamak için kullanıldığını gsötermektedir. Cepheyi süsleyen taş sütunlar yöreye has taş olan sarımsak taşından yapılmıştır. Yöreye özgü bu volkanik taşın rengi kırmızıya çalan pembedir ve işlenebilme özelliğinden dolayı kullanımı yaygındır. 
Taş sütunlarla süslenen evlerin bazılarında üçgen alınlıkların kullanıldığı görülmektedir. Evlerin çoğunda cephede giriş kapılarının üst kısmında yer alan üçgen veya yarım yuvarlak alınlıklarda evlerin yapım tarihleri yer almaktadır. Bazı evlerin cephesinde de yapım aşamasında yapıyı sigortalayan şirketin mührü bulunmaktadır. Günümüzde bu kısımlar ya kapatılmış ya da tarihler yerlerinden sökülmüştür. 

Evlerin plan tipleri ve özellikleri

Tek katlı ve bodrumlu evler, iki katlı ve bodrumlu evler, cumbasız evler, cumbalı evler, tek cumbalı, cumbası ortada, cumbası kenarda, cumbası cephe boyunca, çok cumbalı, ikili cumbalı evler, üçlü cumbalı evler... Evlerde kullanılan plan elemanları sade ve işlevseldir. Evdeki tipik mekanlar sarnıç, depo, mutfak, salon, sofa, koridor, bazı evlerde banyo wc gibi servis mekanlarıdır. 
Plan elemanları ise, dolaplar, merdivenler, özgün evlerde merdiven altında bulunan ve banyo olarak kullanılan dolaplar, mutfakta yer alan ocak ve tezgahlardır. Ocaklar tuğla ile inşa edilmiş ve sıvalıdır. Evlerin orjinalinde banyo ve wc mekanı nadiren görülür. Bu mekanlar bugünkü kullanımda bodrum katlarda düzenlenmiştir. 

Evlerde cephe düzeni ve cephe elemanları

Ayvalık evleri mimari özellikleri ve renk uyumu açısından bütünlük göstermektedir. Bu doku içerisinde neoklasik sivil mimarlık örneklerinin cepheleri diğerlerine göre çok daha süslüdür. Bu yapıların cephelerinde neoklasik mimarinin bütün detayları bulunmaktadır. Yöreye özgü sarımsak taşının pembemsi rengi onarım görmüş yapıların dışıdaki tüm taş yapılarda görülmektedir. Ahşap karkas ve üzeri sıvalı yapılarda ise kırmızı, yeşil, mor, beyaz, sarı ve mavi gibi farklı renklerin kullanımından doğan bir renk armonisi görülmektedir. Cephede geniş saçaklar bulunmaz. Bazı süslemeli yapıların köşelerinde bulunan kesme taştan yapılmış köşe silmeleri, sıvalı yüzeyin dışına taşarak desen oluştururlar. 
Neoklasik mimari özellikler taşıyan Ayvalık evlerinde yapılar saçak kotunda taş ya da sıva ile yapılmış kornişlerle biter. Yapı yüzeyindeki derinliği az olan saçak ve kat silmeleri çizgisel bir etki yaparlar. Genellikle beşik ve kırma çatı biçiminde çözülmüş olan çatılar bu kornişin arkasında kalır. Bazı yapılarda üçgen alınlıklar görülür. Ayvalık evlerinde cepheyi oluşturan elemanlar kapılar, pencereler, cumba ve balkonlardır. 

Kapılar
AYVALIK evlerinin cephelerinde kapılar önemli bir mimari unsurdur. Oranları ile yapıya anıtsal bir nitelik kazandırırlar. Zemin kotundan beş altı basamak yükseltilerek cephede içeri alınmış bir sağanlığa açılan giriş kapıları, tek ya da genellikle iki kanatlıdır ve genellikle kemerlerle ya da düz lentolarla bitirilmişlerdir. Üçgen alınlıkla biten kapı örnekleri de görülmektedir. Kapıların iki yanları plastr başlıklarıyla biten plastrlar ile belirginleştirilmiştir. Kapı üstlerinde muhteşem demir işçiliği örnekleri görülür. Bu demirler perçin usülüyle yapılmış olup üzerlerinde kaynak izi bulunmaz. 

Pencereler
Dikdörtgen biçimindeki pencerelerin boyut ve süslemesinde katlara göre farklılaşma görülür. Zemin kat pencereleri üst kat pencerelerine göre daha küçük ve sadedir. Ancak oranlar her iki katta da 1/2´dir. Pencerelerin çoğu söve taşı ile çevrilmiştir. Pencere latlarında konsollara, pencere kemeri üzerinde kilit taşlarına rastlanmaktadır. Pencere altlarındaki konsolların işlevi, çiçek koymak ve pencereyi süslemektir. Pencereler tahta kepenkler ve demir korkuluklarla korunmuştur. Pencerelerde demir korkuluklarda kapılardakine göre daha sade bir biçim görülmektedir. Bu demir korkuluklar cephe bütünlüğüne yardımcı olmaktadır ve cephenin ayrılmaz parçalarıdır. 

Cumbalar
Kent dokusunda sokaklar düz olmadığı için çarpık yapı parselleri üzerinde yapılan evlerin üst katlarında bu çarpıklık cumbalarla düzeltilmeye çalışılmıştır. Cumbalar aynı zamanda havalandırma ve sokağa egemen bir görüş alanı yaratmayı sağlamaktadırlar. Bu evlerde ikinci katlarda yapılan cumbalar, dış görünümde güzel oranlar yaratarak cepheyi dinamikleştirmektedir. Cumbalar aynı zamanda renk ve gölgeleri etkileyici hale getirmekte ve dar sokaklarda güney ve yağmurdan korunaklı alanlar oluşturmaktadır. Cumbaların altında taşıyıcı ya da dekoratif amaçlarla yapılmış taş ya da demir payandalar bulunur. Bu payandaların taş olanları sarımsak taşından yapıldığı için kolayca işlenmiş ve çeşitli motiflerle süslenmiştir. Taş ya da demir payandaların biçimlenmesinde Türk evlerindeki ahşap payandalardan etkilenildiği ve yeniden yorumlandığı görülmektedir. 

Balkonlar
Bazı Ayvalık evlerinde balkonlar bulunmaktadır ve bunlara taraça adı verilir. Balkon korkuluklarında da kapılar, pencereler ve pencerelerin önündeki çiçekliklerde görülen demir işçiliğine yer verilmiştir. Birinci kat pencerelerinin önündeki çiçeklik balkonları da cepheye özellik katmakta ve dinamikleştirmektedir. Ayvalık evlerini ilk yaptıranlar ile bugünkü kullanıcıları arasındaki sosyo-kültürel farklılıklar doğal olarak konutlara da yansımış, özellikle mübadele sonrasında evlerde bazı değişiklikler yapılmıştır. Ancak bunlar iç mekandaki minimal değişikliklerdir. Kütle eklenmesi ya da çıkarılması gibi büyük çaplı müdaheleler bulunmamaktadır. İç mekanda evlerde önceden yaşayanlarla buraya yeni gelenlerin aile büyüklükleri arasındaki farklılıklardan dolayı bazı mekanlar yatayda ya da düşeyde bölünmüştür. Bazı kısımlarda değişiklikler yapılarak özellikle banyo ve mutfak kısımları eklenmiştir. Ayrıca günümüzde de kullanılmakta olan ğevlearde konfor koşullarını günümüze uyacak şekilde dönüştürme amacıyla yapılan değişiklikler de bulunmaktadır. Değişime uğramayan Rum evlerine de rastlanmaktadır. Bu evlerde taş ocaklar, yatak odalarındaki ince işlemecilik izleri taşıyan ahşap dolaplar vi ikona nişleri varlığını sürdürmektedir.

AYVALIK, bir Rum kenti olarak kurulmuş, daha sonraları üzerinde Türkleri de barındırmış veher iki toplumun etkileşimi sonucu oluşan kültürel değerlerini nesilden nesile aktarmıştır. Ayvalık evleri kendi yerel, fiziksel ve sosyal koşullarının sonucunda gelişmiş kendine özgü bir oluşum olarak Anadolu´daki geniş geleneksel konut kültürü içerisinde kendine ait bireysel bir konut edinmektedir. Farklı etnik grupların yaşadığı, farklı geleneklerin kaynaştığı, kendine has yapı malzemeleri olan ve 1800´lerden sonra hemen hemen hiç bozulmamış sivil mimarisi ile Ayvalık kent merkezi korunması gereken bir tarihi çevredir. Bu mirası salt fiziksel mekan olarak değil, kimlik, aidiyet, kamusallık, toplumsal entegrasyon, soyut manevi değerler gibi mekanın özünü oluşturan değerler üzerinden okumalıyız. Aksi halde yerel değerlerin kaybı, tek tipleşme ve kimliksizleşme kentlerimizin ortak kaderi olacaktır.

Kaynak: balikesirpolitika.com


Ekleyen:Ümit SERT
Kaynak:(Alıntıdır)
Aradığınız Dokümanı Bulamadıysanız, Farklı Araştırmalar Yapmak İstiyorsanız Site İçi Arama Yapabilirsiniz!

Ödev ve Araştırmalarınız için www.arsivbelge.com Sitesinde Kaynak Arayın:

Ödev ve Araştırmalarınız için Arama Yapın:
     Benzer Dokümanları İnceleyin
Kürt Mimarisi ve Medeniyeti(5373)

Beylikler Dönemi Mimari Eserleri(5370)

Ortaçağ Dönemi Kapadokyada Bizans Sanatı ve Mimarisi(5367)

Büyük Selçuklularda Mimari(5366)

Ayasofya Camisi(5365)

          Tanıtım Yazıları
      
Türkçe İtalyanca ve Almanca Cümle Çevirisi İçin Birimçevir Sitesi

Esenyurt, Beylikdüzü ve Kartal Bölgelerinde Satılık Daire İlanları

Belge Çevirisi

Siz de Tanıtım Yazısı Yayınlamak İçin Tıklayın

Diğer Dökümanlarımızı görmek için: www.arsivbelge.com tıklayın.          

Siz de Yorum Yapmak İstiyorsanız Sayfanın Altındaki Formu Kullanarak Yorum Yazabilirsiniz!

Yorum Yaz          
Öncelikle Yandaki İşlemin Sonucunu Yazın: İşlemin Sonucunu Kutucuğa Yazınız!
Ad Soyad:
          
Yorumunuz site yönetimi tarafından onaylandıktan sonra yayınlanacaktır!