Ancak bu şekilde stresi ciddiye alabilirsiniz. Ardından stres altında olduğunuzda (tercihen düzenli olarak) stres azaltma yöntemlerini kullanabilirsiniz.
Strese uzun süre maruz kalmak hem bedeninize hem ruhunuza önemli zararlar verir.
Stres fiziksel bir kavram olmadığı için birçok insan kendini test etmekte zorlanıyor. Aslında stresin bu kadar yaygın olması ve bu kadar fazla zarar vermesinin en önemli sebebi de bu. Peki stresin fiziksel belirtilerini inceleyerek doğru zamanda müdahale şansı bulabilir miyiz? Evet bulabiliriz.
olarak sıralanabilir. Fiziksel bulguların yanında stresin mental olarak da etkileri vardır. Bunlar,
olarak sıralanabilir.
Eğer bu durumlardan bir veya birkaçını yaşıyorsanız stresin zararlarıyla karşı karşıya olabilirisiniz. Stres uzun vadede bedeninize ve zihninize ciddi şekilde zarar verir.
Stresi Azaltmanın Yolları
Stres probleminizi çözebilmek için psikologlara, ciddi harcamalara, yaşam koçlarına veya terapi merkezlerine gerek yoktur.
Çünkü stres çoğu zaman basit sebepler ile ortaya çıkar ve zamana bağlı olarak birikir. Eğer görmezden gelmezseniz kolaylıkla da hayatınızdan çıkartabilirsiniz. Sadece stresi hayatınıza yerleştiği gibi azaltmanız gerekiyor; yavaş ve düzenli bir şekilde.
Ayrıca stresi azaltmak için;
- Aşamalı kas gevşemesi yöntemini kullanabilirniz.
- İnancınıza göre ibadet veya meditasyon yapabilirsiniz. Bu kendinizi iyi hissettirecektir.
- Öğlen saatlerinde uyuyabilirsiniz.
- Yazı yazabilir, yürüyüş yapabilir ve sakız çiğneyebilirsiniz.
Stresin Bilimsel Boyutu Hakkında Bilgi
Stres Hormonları
Böbrek üstü bezi (Sürrenal Korteks ve Sürrenal Medulla) Kortikoid denilen bir dizi hormon salgılar. Kortizol en önemli stres hormonudur. Glukokortikoid olarak korteksten salgılanır bilinir. Anti alerjik, glikozu üreten, protein ve yağların glikoza dönüşmesinde, iltihaplı alerjileri bastırmada rol alır. Aldesteron ve Kortikosteron: Mineral kortikoidlerdir. Böbrek üstü bezinin medulla kısmından salgılanır.
Katekolamin (Adrenalin-Noradrenalin) salgılanmasını tetikler. Adrenalin ve Noradrenalin acil enerji ihtiyacında devreye girer. Adrenalin sıkıntı, korku, depresyonda, Noradrenalin kızgınlık, öfke, saldırganlık durumlarında daha çok yükselir. Mineral Kortikoidler bağ dokusunu bozarlar, sedimantasyon hızını düşürürler, kan basıncını yükseltirler, damarları büzerler. Glukoz ve yağ asitlerinin kana karışmasını hızlandırarak vücuda enerji sağlar, uzun süre salgılandığında enerji depoları boşaldığı için yorgunluk ve bitkinlik başlayacaktır. CRF: ( Cortico Relasing Factor). Kortikopinin salıveren etken olarak bilinir. Beyinden salgılanır. Beyin bir olayı stres olarak algıladığında hipotalamusten salgılanmaya başlar. Stres tepki zincirini tetiklemiş olur. Hipotalamusten sinir hücrelerinden salgılanarak ön hipofizden ACTH üretilmesine, böbrek üstü bezinde kortikoid salınmasına neden olmaktadır. Hipoflz kafatası tabanında bulunan bir oyuk içerisinde yer alan salgı bezidir.
Vücuttaki bütün hormonların yönetim merkezidir. Ön kısmı ACTH ve Büyüme hormonu (GH) salgılayarak strese cevap verir. Bu bölgede bazı hormon salgıları ise baskılanır. Böylece Prolaktln salgısı artar. Arka hipofiz ise kan basıncını yükselttiği ve idrar söktürücü hormonlar salgılar (Vasopressin). Stres Hipofizosürrenal bir mekanizmadır. ACTH, Kortizol zararları önlerken Mlneralo kartlkolle hasarlara yol açar. Adrenalinin Rolü: Strese cevap niteliğindeki biyolojik değişimleri başlatan en büyük etkendir.
Adrenalin Tirosin isimli aminoasitten üretilmektedir. Stres ne kadar fazla ise o kadar adrenalin üretmektedir. Fazla salgılanan adrenalin stres hormonlarının salgılanmasını frenlemektedir. Eğer bu frenleme olmazsa ani ölümler olacaktı. Bu biyokimyasal mekanizmaların ortaya çıkması insanın strese verdiği cevap türlerini açıklayabilmektedir. İnsanın ruhsal yapısını kullanarak stresini değerlendirmesinin mekanizmasının nasıl olduğu henüz aydınlatılamamıştır. Uzun süreli streste Büyüme hormonu (GH) Prolaktin ise cinsel ilgiyi azaltmaktadır.Beden savaş alarmı verdiği için yatırımlar geri çekilmiş, eğlenceler frenlenmiş olmaktadır.
Stres ve Bağışıklık Sistemi
"Stres immun supresyon yapar" artık hekimlerin tartışmadan kabul ettiği bir gerçektir. Stres altında bağışıklık sistemi baskılanır.Tıpkı savaş durumunda güvenlik güçlerinin aşırı yüklenmesi gibi. Bu konulan inceleyen bilim dalı Nöropsikoimmunolojidir.Sinir sistemi, hormonal sistem ve bağışıklık sistemi arasında varlığı kanıtlanmaya çalışan ilişkileri araştırmaktadır. Bartop(1977) da yapılan bir araştırmada 6 hafta önce eşlerini kaybetmiş, 26 dul kadın incelenmeye alındı.Şeker hastalığı, kalp kroner hastalığı, barsak kotili, eklem romatizması, allerjik cilt hastalığı, şizofreni ile anlamlı ilişki tespit etti. Alınan kan örneklerinde vücut savunma sistemini gösteren T-lenfositlerin işlevinde azalma gözlemlendi.