Anadolu Ninnileri
Hangi topluluk ve hangi dilde olursa olsun çocukla anne arasındaki ilk sesli iletişim ninniler aracılığıyla kuruluyor. Ninni söylemenin ilk gerekçesi çocuğun uyutulması olarak bilinse de, belki de istemsiz olarak çocuğun sese duyarlılığı artırılıyor ve bu sayede dil ile tanışması sağlanıyor. Anne, bebeği ile kurduğu duygu bağını, ses aracılığı ile pekiştirme konusunda, kendisi farkında olamasa bile özel bir yeteneğe sahip. Müzik dilinin ve sözlü kültürün en temel öğelerinin bebek tarafından kavranılması da ancak böylesi duygu yoğunluğu olan bir ortamda sağlanıyor.
Bebekler üzerinde sözlerin fazla bir anlamı olmasa bile ninniler annenin iç dünyasının bir yansıması olması bakımından önemli. Hatta çoğu zaman çocuğu uyutmak için söylenen ninnilerin sözlerinin amacından saptığı, annenin dileklerini, kaygılarını yansıttığı görülür. Özellikle kadının gençlik ve gelin olduğu dönemlerinde aile büyüklerinle ve kocasına fikir beyan etmesi, söz söylemesinin hoş karşılanmadığı kültürlerde annenin ancak ninniler aracılığıyla konuştuğu görülür. Örneğin kocasından şikâyet eden kadın, bu ninniyle çocuğunun uyutur: Neni diyem yatasın Çabucak boy atasın Baban beni dövende Sen de ona çatasın (Bana arka çıkasın) Anadolu'da farklı söz kalıplarındaki ninniler müzikal bakımdan birbirine benzer. Etnik yapısı farklı olsa da, ninnilerin Türkiye'nin orta kesiminden batıya gidildikçe "kırık Hava" formuna, doğuya doğru da "uzun hava" formuna dönüştüğü görürüz. Ancak bir yörede ninni olarak karşımıza çıkan bir ezgi, kimi yörede oyun ezgisi, bir başka yörede ise "ağıt" olarak belirir. Kalan Müzik yaklaşık yirmi yıldır Türkiye'nin dört bir yanında yaptığı alan araştırmaları sırasında Türkçe ve Anadolu'da yaşayan farklı diller konuşan toplulukların kendi dillerinde söylenen ninnileri bir albümde topladı. Orijinal kayıtların da yer aldığı CD'de 18'i Türkçe ve 14'ü Ermenice, Soranice, İbranice, Rumca, Süryanice, Lazca, Zazaca gibi Anadolu'da yaşayan etnik grupların ninnilerine yer verilmiş. |