HARNAME HAKKINDA
şeyhi-harname
Şeyhi'nin günümüzde en çok tanınan ve beğenilen eseri Harname'dir. Mesnevi tarzında kaleme alınan 126 beytlik bu eser, mizahı Türk edebiyatının en başarılı örnekleri arasında yer alır.
Harname, Nef'i gibi Türk edebiyatının en büyük hiciv ustasını bile hayrete düşürecek kadar orijinal ve eşsiz bir eserdir.
Şeyhi bu eserinde sosyal eşitlik fikrini işleyerek insanlara, yaptıkları iş kadar ücret talep etmelerini ve sahip oldukları değerlerin kıymetini bilmeleri, tavsiyesinde bulunur. Bazı kaynaklar, Şeyhi'nin Heratlı şair EMir Hüseyin'in altı beytlik bir manzumesinden etkilenerek Harname'yi yazdığını söylerler.
Yunan ve Hind edebiyatından başlayarak birçok milletin edebiyatında, kahramanları, hayvandan seçilmiş hikâyeleri vardır. Bu hikâyeler, insanı eğlendirirken düşündüren, içinde çok yararlı öğütler bulunan ibretli hikâyelerdir. Harname'de de hayvanlara şahsiyet verilmiş, hayvanlar, insanlar gibi konuşup, düşünen varlıklar olarak tasvir edilmişlerdir. Bu küçük manzum hikâyede öküzlerin rahatına ve boynuzuna imrenen zavallı eşeğin, sonunda kulaklarını kaybetmesi olayı anlatılır. Şeyhi, eserinde hayvanlaraşahsiyet verip, onları konuşturarak sosyal eşitlik konusunu işler. İnsanlar arasındaki sınıf farklarından doğan eşitsizlikleri zekice eleştirir. İnsanların, yaptıkları işler doğrultusunda refaha layık olduklarını anlatır.
Harname'nin yazılış sebebi, kaynaklarda iki değişik şekilde anlatılır. Birincisene göre; Şeyhi, Çelebi Mehmed!i tedavi ettikten sonra, kendisine Tokuzlu Tokuzlu Köyü hediye olarak verilmiştir. Şeyhi bu köye gittiğinde, köyün eski sahipleri yolunu keserler. Şairi köye almayı, onu dövüp, soyarlar. Şeyhi de bu olay üzerine hükümdara halini anlatmak için Harname'yi yazar. İkinci rivayete göre; Şeyhi'yi çok seven Sultan II. Murat onu vezir yapmak ister. Şeyhi'yi çekemeyenler, devreye girerek hükümdardan, Şeyhi'nin Nizami'nin Hamse'si gibi beş mesnevi (hamse) yazmasını şart koymasını isterler. Bunun üzerine Şeyhi, Hüsrev ü Şirin'i yazar ve bu mesnevinin ilk bin beytini II. Murat'a sunar. Beyitleri çok beğenen hükümdar Şeyhi'ye hediyeler verir. Şair, memleketi olan Kütahya'ya dönerken yolda hırsızlar tarafından soyulur. Canını zor kurtarır. Şeyhi bütün bunlar üzerine Harname'yi yazarak II. Murat'a gönderir.
Şeyhi hakkında bilgi veren kaynaklar, bu iki rivayetten birincisinin daha doğru olabileceğini söylemektedirler. |