Harput
Harput, Elazığ yakınlarında bulunan bir antik kenttir. M.Ö. 20. yüzyıldan kalıntılar bulunmaktadır. Antik Harput yerleşim alanı, bir açık hava müzesi gibidir. Müzesi, kalesi, camileri ve Buzluk Mağarasıyla günümüzde bir turizm merkezidir.
Tarihçe
Mevcut tarihi kaynaklara göre Harput'un en eski sakinleri M.Ö. 2000 yıllarından itibaren Doğu Anadolu'ya yerleşen Hurrilerdir. Hurrilerden sonra bölge Hitit hakimiyeti altına girmiştir. Çok uzun sürmeyen Hitit hakimiyetinden sonra M.Ö. 9. Asırdan itibaren Doğu Anadolu'da devlet kuran Urartular Harput'ta uzun süre hüküm sürmüştür.
Harput ve çevresi, 1085 yılında Türklerin eline geçmiştir. Bundan sonra İlhanlıların Dulkadiroğullarının, Akkoyunluların, Safevilerin eline geçmiş ve 1516 yılında Çaldıran Savaşı'ndan sonra Osmanlı Ordusu tarafından fethedilmiştir.
Adının kaynağı
Öne sürülen düşünceler arasında, yoğunluğu "Kar/Har=taş", "Pert/berd=kale"den oluşan "Taşkale" açıklaması alırken Evliya Çelebi Seyahatnamesinde, konuya ilişkin farklı açıklamalar görülür. Birinci açıklamaya göre; yörede meşhur dikenli bir söğüt ağacı varmış, bu nedenle de kente "Har-Bid" demişler. Diğer açıklamaya göre, bölgede bol miktarda diken yetiştirildiğinden, diken getirici anlamında "Har-Berid" denilmektedir.
Evliya Çelebi'nin rivayetleri dışında kalan ve yoğunlukla yapılan "Taş-Kale" açıklamasına katılmayan Surguroğlu; Harput adının kökeninin "Har-pu-ta-va-nas" veya "Har-pu-ta-aş" kelimelerinden türediğini, bu kelimelerin ise "Ga-ar-ba-ta" veya "Har-pu-ta-aş" adlı bir tanrı/tanrıça veya lider adından gelme olabileceğini belirtirse de, bu isimlerin nerede yer aldığını ve hangi kültüre ait olduğunu belirtmez. Bütün bu açıklamaların aksine Nurettin Ardıçoğlu, Harput'un en eski adının "Carcathiocerta" olduğunu belirtirken; "Carcath=şehir", "Certa=kale" anlamlarını koyarak, Carcathiocerta / Karkathiokerta adının "Şehir kale" anlamına geldiğini söylemektedir.
Net ve bilimsel olmayan bu isim kökeni açıklamaları ile birlikte, tarihsel gelişim sürecinde Harput kenti; çeşitli kaynaklarda Hartabert / Hartabird / Khartabirf, Haratparat, Hısn-ı Ziyad / Hisn Ziyad / Hısn Zait / Hesna de Ziyad, Zaid / Zait, Ziata Castellum, Karkathioker-ta/Carcathiocerta , Hasan Ziyad, Kharpot/ Kharpote/ Kharpeta/ Karpata", Quartapiert/Quart-Piere, Harputaş, Kharpert/ Kharberd/ Karbed/ Harberd/ Garpert/ Harbert/ Hoiberd, Harpote, Kharput/Karput, Hayr al-buyut, Harputauanas, Harpurt/Harpurd, Hartpirt/ Hargirt/ Harbit/ Harbirt/ Harbid/ Harbut, Herburt/ Herbrut/ Herput/ Herprut, Handzit/Hinzit, Ilüsnüziyad gibi adlarla anılmıştı.
Bu isimlerin pek çoğu birbirine benzer. Özellikle "Har", "Her" veya "Khar" kökenli isimler, tek grupta bir araya gelebilir. Hatta biraz zorlamayla "Quar" köklü isimleri de bu gruba eklemek mümkündür. "Hısn-ı Ziyat/ziyad" ve "Ziata Castellum" isimlerindeki "Ziyat/ziyad/ziata" kelimeleri, "kale" anlamına gelen "Castellum" ve "Hısn" kelimeleri ile birleşerek, "Ziyad kalesi" anlamında kullanılmıştır. Üç kaynakta rastlanılan "Hasan Ziyad" ismi ise, olasılıkla "Hısn-ı ziyad" dan bozularak kullanılmış olmalıdır.
Bütün bu isimler dışında olup, en farklı isimleri oluşturan "Carcathiocerta / karkathiokerta", Sophane bölgesinde bir kent adı olarak anılsa da"; bunu kanıtlayacak verilerimiz yoktur. "Hayr al-buyut" ve "Handzît/Hinzit" isimlerinin kökeni anlaşılamamıştır. "Hüsnü ziyad" adı ise, Muaviye Döneminde Harput'ta valilik yapan "İbni Ziyad "a bağlanmaktaysa da, konuya ilişkin net bilgi bulunmamaktadır.
Çok farklı isimler ve açıklamalar verilmesine karşın, Harput adı ve anlamı konusunda ortaya net bir şeyler konulamamaktadır.
Turistik yerler
Kaleler
Harput Kalesi (Süt Kalesi): Tarihi Harput şehrinin güneydoğusunda, Elazığ ovasına egemen bir konumda bulunan kalenin Urartular döneminde inşa edildiği bilinmektedir. Kalenin Roma, Bizans ve Arapların eline geçtiği tarihi belgelerde mevcuttur. Kale çeşitli dönemlerde onarım görmüştür. Dikdörtgen planlı kale, iç kale ve dış kale olmak üzere iki bölümden yapılmıştır. Görkemli burçları halen ayaktadır.
Kale hakkında çeşitli efsaneler anlatılmaktadır. Bir rivayete göre kalenin yapımı sırasında harcın hazırlanması sırasında su yerine süt kullanıldığı, bu nedenle Harput kalesinin bir adınında Süt Kalesi olduğu söylenmektedir.
Camiler
Ulu Camii: Harputta Artuklu Hükümdarı Fahrettin Karaslan Tarafından M 1156-1157 yılında yaptırılan camii, Anadoludaki en eski ve en önemli yapılardan birisidir.
Kurşunlu Camii: Harputta Osmanlı devri camilerinin en güzel örneğidir.
Alacalı Camii: Harputta Kitapçıgil Parkının girişinde bulunan camide çeşitli yapı devirlerinin izleri görülmektedir. Artukoğulları döneminde inşa edilen cami küçük ebatta dikdörtgen planlıdır.
Ağa Camii: Harputa girişte ana yolun solunda yer alan camiinin kubbesi çökmüş olup, yalnızca zarif minaresi ayaktadır. Harput müzesindeki kitabesine göre 1559 yılında Pervane Ağa tarafından inşa edilmiştir. Daha sonra cami aslına uygun olarak yeniden imar edilmiş, ve minare yanlızlıktan kurtulmuştur.
Kiliseler
Meryem Ana Kilisesi: Harput kalesinin sol tarafında yer alır. Arka duvarlarını kalenin kaya kütleleri teşkil ettiğinden kilise sanki kalenin kayalıkları içine gömülmüş gibidir. İnşaa tarihi MS 179' dur. Bu kilise Kızıl Kilise, Süryani Kilisesi ve Yakubi Kilisesi adlarıyla da anılmaktadır.
Mağaralar
Kentin en önemli mağarası turizme açılmış olan Buzluk Mağarası'dır. Mağara Harput'tan 4 kilometre uzaktadır. Diğer bir özelliği bu mağaranın yazın serin, kışın ise sıcak olmasıdır.Eski tarihlerde başta Serince(Şüşnaz) Köyü olmak üzere civar köylerde yaşayan insanlar yiyeceklerini saklamak amacıyla bu mağarayı kullanmışlardır..deve marası:kentin 6 kilometre uzaklıgında ölbe vadisinin içinde bulunmaktadır eski zamanlarda burdan geçen kervanlar bu maraya develerini ve yüklerini burakarak konaklarlarmış
Müzeler
Harput Müzesi: (Nisan 2003'ta kapatılmış olup 2006 yılı itibariyle halen kapalıdır.)Müzede Elazığ ve Harput civarında bulunan tarihi eserler sergilenmektedir. Bunlar arasında kitabeler, İçme Höyüğü buluntuları ve çeşitli etnoğrafik eserler yer almaktadır.
Açık olduğu günler: 2006 yılı itibariyle ziyarete kapalıdır. Gelecekte yeni inşaa edilen "Kültür Evi" bünyesinde hizmet vermesi planlanmaktadır. Bu yeni "Kültür Evi" 2007 yazında ziyaretçilerin hizmetine girmiştir. |