Keops Piramidi

Nil Nehri’nin batısında, Giza Yaylası’nın ortasında tüm dünyanın hayranlık beslediği bir anıt mezar Keops; bin yılları aşıp günümüze ulaşabilen tek dünya harikası. Yapımı 20 yılı aşkın bir sürede tamamlanan ve M.Ö. 2540 yılında dördüncü kuşak firavun Keops adına inşa edilen bu piramit, yanında ona eşlik eden iki piramitle birlikte adeta zamana meydan okur. Bu piramitlerden büyük olanı Keops’un kardeşi Kefren’e, küçük olanı ise oğlu Mikerinos’a aittir.

Her biri 2 ila 10 ton arasında değişen yaklaşık 2,5 milyon adet taş bloktan oluşan Keops’un yapılışı ile ilgili birçok kuram ve rivayet bulunur. İlk kurama göre taş bloklar için spiral bir rampa yapılmış ve bu şekilde taşların üst üste konulmaları sağlanmıştır. Diğer kuram bize bu dev blokların manivelalarla kaldırıldığını söyler. Tarihçi Herodot ise bu konuyla ilgili olarak 925 metre boyunda ve 19 metre genişliğinde yapılan bir rampadan söz eder. Ancak sadece bu rampanın yapılmasının bile 10 yılı bulduğu tahmin edilmektedir.

Sadece taş bloklarının ağırlığı ve büyüklüğüyle değil, 146,59 metrelik yüksekliğiyle de aşılamayan Keops Piramidi, 43 yüzyıl boyunca dünyanın en uzun yapısı unvanını korumuştur. Eğimi 54 derece 54 dakikadır. Bir kenarı 227 metre olan dörtgen tabanı 50.524 metrekarelik bir alanı kaplar. Piramidin iç ortasında, tepeden 100 metre kadar aşağıda ve tabandan 40 metre kadar yukarıda, ancak 50 metrelik bir dehlizden giriş yapılabilen firavunun odası yer alır. Oda 10,5 metre uzunlukta, 5 metre genişliğinde ve 6 metre yüksekliktedir. Piramitte biri kraliçeye ait olan iki oda daha yer alır.

Piramidin sırları

Keops Piramidi’nin sırları ve gizemi Napolyon ordularının Mısır işgali sırasında fark edilmiştir. Frank mühendisler, piramidi bir ölçü noktası olarak belirlediklerinde, dört kenarının dört ana yöne dönük olduğunu ve boylam dairesinin de piramit tepesinden geçtiğini fark etmişlerdir.

Piramit ölçüsü olarak kullanılan kübit  ölçüleri, yer küre ve güneş sistemi hakkında günümüz teknolojisi için bile hayli şaşırtıcı birçok bilgi içerir.

• Piramidin bulunduğu yerden geçen meridyen, yer küreyi tam iki eşit parçaya böler.

• Piramidin çevresinin uzunluğu, bir yıl içinde bulunan gün sayısını, yani 365,24'ü verir.

• Yine aynı şekilde Kraliçe Odası’nın uzunluğu pi sayısı ile çarpıldığında 365,242 sayısını verir, bu da bir yıldaki gün sayısına eşittir.

• Piramidin çevresi, yüksekliğinin iki katına bölünmesiyle pi sayısına yani 3,14’e ulaşılır.

• Piramidin ağırlığı 1015 ile çarpıldığında, Dünya'nın yaklaşık ağırlığını verir.

• Doğrultusunu günden güne değiştiren kutup ekseni, her 2200 yılda bir Güneş’in arkasına bir burcun gelmesine olanak verir. İlk durumuna ancak 25.827 yıl sonra varmaktadır. Buna siklus denir. Bu sayıya piramitte taban köşegenleri toplandığında ulaşılır. 

• Piramidin dört yüzü de dört ana yönü göstermektedir. Kuzey yönü gerçek kuzeye göre ancak 4 dakika 53 saniyelik bir sapma gösterir.

• Piramidin bulunduğu yer Dünya'nın ağırlık merkezinin tam üstüdür.

• Büyük Piramidin içinde Sirius Yıldızı'nın Dünya'dan görüldüğü süreyi merkez alınarak yapılmış 32.000 yıllık devreyi kapsayan bir takvim bulunmaktadır.

• Sirius tam doğudan doğmaktadır. Mısırlılar Sirius'un tam güneşle beraber doğduğu andaki vakti merkez almak kaydıyla (19 Temmuz) takvim yapmışlardır.

• Büyük piramidin içinde Kral Odası’nın boyutları, iki temel Pisagor üçgeninin eşidir: 2:5:3. ve 3:4:5. Oysa piramit, Pisagor'dan binlerce yıl önce yapılmıştır.

Kral Odası’nın Sırrı

Piramitte bulunan Kral Odası’nda açıklanamayan birçok olay gerçekleşmektedir. Bunlardan ilki Fransız bilim adamı Bovis’in odada fark ettiği küçük hayvan leşleriyle başlar. Bovis, odada kalan çöpleri ve ölmüş böcekleri incelediğinde, vücutlarındaki sıvının buharlaştığını ve artık birer mumya haline geldiklerini fark eder. Bunun üzerine piramide süt ve tıraş bıçağı yerleştirilir. Yerleştirilen ve bekletilen süt uzun bir süre boyunca bozulmaz ve daha sonra kendiliğinden yoğurt haline gelir. Tıraş bıçağı asla körleşmez ve paslanmaz. Aynı zamanda piramide konulan kirli suların birkaç gün içinde arıtılmış olarak bulunduğu bilinmektedir.

1968 yılında ise Nobel Fizik Ödüllü Dr. Luis Alvarez, Piramit’in içinden geçen kozmik ışınları kaydetmek amacıyla piramidin içine getirdiği ultrasound, radar gibi aletlerin çalışmadığını fark eder.

Kral Odası’na yılda iki kez güneş girer. İlginç olan güneşin girdiği tarihlerden birinin firavunun doğum tarihine, diğerinin ise tahta çıkış tarihine denk gelmesidir.

Keops Piramidi ilgili diğer bir ilginç nokta ise içinin kışın sıcak, yazın soğuk olmasıdır.

Nasıl Gidilir?

Giza Piramitleri’nin sırlarını keşfetmek ve dünyanın günümüze gelen tek harikasını bir de kendi gözlerinle görmek istiyorsanız yapmanız gereken tek şey Kahire’ye gidiş bileti almak.

THY ve Egypt Air tarifeli uçuşlarla Mısır’a gitmeniz mümkün. Ayrıca Kahire’ye THY’nin İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan kalkan direkt uçuşları da mevcut. Uçak şehrin kuzeydoğusundaki Uluslararası Kahire Havaalanı’na iniyor.