SAHRA ÇÖLÜ
Sahra, dünyanın en büyük çölü, Kuzey Afrika’nın Akdeniz kıyıları ve Zenci Afrika, Atlas okyanusu ile Kızıldeniz arasında 8 milyon km2′yi aşan bir alan kaplar (yılda 100 mm’den az yağış alır). Kuzey’indeki Sahra Atlasları, Libya ve Mısır’da denize kadar ulaşan çölün kuzey sınırını çizer. Güney’de, belli bir sınır belirleme olanağı veren hiç bir yüzey şekline rastlanmaz; bu nedenle Sahra’nın Cenchrus biflorus’un ortaya çıktığı, çöle özgü yeşil Cornulaca monacantha tutamlarının yok olduğu kuşakta sona erdiği kabul edilir: Sahil’e özgü, oldukça düzenli yaz yağmurları isteyen dikenli taneli bir buğdaysı olan Cenchrus biflorus kesintisiz bir örtü oluşturur.
İKLİM ÖZELLİKLERİ
Sahra, kuşaksal çölün (yıllık yağışların az olmasına yol açan yarı- tropikal yüksek basınçların bu enlemde bulunması nedeniyle gelişmiştir) en iyi örneğidir. Ne var ki yağışlar yıldan yıla büyük değişiklikler gösterir (sözgelimi Tamengest’e [Tamanrasset] bir yıl 159 mm, bir başka yıl 6,4 mm yağış düşmüştür); bazense çok şiddetli yağmurlar yağar: özellikle Orta Sahra’da evleri yıkan yağmurlar yağar. Çok görkemli kum fırtınaları, sıcaklık yükselmesine yol açan güney rüzgârıyla (sirokko) birlikte gerçekleşir. Bulutsuz havada güneş alma rekor düzeyde sıcaklıklara ulaşılmasına neden olur: mutlak maksimum 50 °C, hatta 55 “C’tır. Gündüzle gece arasındaki sıcaklık farkları büyüktür (15° – 30 °C) ve çoğunlukla yaz-kış farklarından (10° – 20 °C) fazladır. Kışın, bazen 0 °C’ın altında mutlak minimumlar da gözlenir.
YÜZEY ŞEKİLLERİ
Sahra yüzey şekillerinin temel özelliği, düz anahtar katların önemidir: yüzeyin büyük bölümü reg’dir (yer yer rüzgârın bıraktığı çakılların bulunduğu ova); flamada, sert bir kayacın (kireçtaşı) yüzeye çıkmasından oluşan bir platodur. Kumullar çoğunlukla kütleler halinde toplanır (ergler) ve Sahra yüzeyinin beşte birini bile kaplamaz. Tek tük dağlar, tortul örtüsünün ortasında beliren ve çoğunlukla üstünde yanardağ engebeleri (trakitler sivri dorukları ve Hoggar fonolitleri) yükselen sert tabanın geniş yarı çaplı kıvrımlı kabartılarıdır. Hoggar’ı çevreleyen kumtaşlı platolara tassililer denir. Sebha ya da yanlış olarak şot adı verilen birkaç kapalı çöküntü alanı, deniz düzeyi altına kadar iner. Çöl dışında doğan Nil, çölü aşmayı başaran tek ırmaktır. Başka yerlerde, uvedlerin akışı geçici değildir: uvedler kapalı çöküntü alanlarında kaybolurlar (içakışıklık). Bu akarsular yüzeyde akmadıklarında yeraltında akabilirler (altakım) ve bitkiler için elverişli bir kuşak oluştururlar. Geri kalan yerlerdeyse bitkilere çok ender rastlanır ve var olanlar da kuraklığa uyarlanmıştır (dikenler, çok gelişmiş kökler vb.).
kaynak:Büyük Larousse Ansiklopedisi-Milliyet Yayınları |