Genel Jeoloji Ders Notları
JEOLOJİYE GİRİŞ
Bir volkanın görkemli patlayışı, depremin yarattığı yıkım ve korku, bir dağ vadisinin büyüleyici manzarası, bir heyelanın yarattığı yıkım, bunların tümü bir jeolog için inceleme konularıdır. Jeolojik inceleme fiziksel çevre ile ilgili pek çok şaşırtıcı ve pratik sorunla ilgilenir. Hangi kuvvetler dağları ortaya çıkarmıştır? Kaliforniya ya da İstanbul'da yakında büyük ve yıkıcı bir deprem olacak mıdır? Olacaksa nereler bundan ne kadar etkilenecektir? Buzul çağı neye benziyordu? Gelecekte bir başkası gerçekleşir mi? Deniz seviyesi zaman içinde gerçekten değişiyor mu? Bu, sahil kentlerini nasıl etkileyecek? Mağaralar ve tavanlarından sarkan garip, sivri yapılar nasıl oluşur? Susuzluktan kırılan şu zavallı köy için suyu nereden, nasıl sağlayacağız? Uygun kalitede yeraltı suyunu nereden bulabiliriz? Petrolü ülkenin neresinde aramalıyız? Bunun için sondajlarımızı nerelerde yapmalıyız? Bunlar jeologun ve ülkemizde jeoloji mühendislerinin kafa yorduğu konulardan sadece bazılarıdır.
Jeoloji (ing. geology), sözcük anlamı itibarıyla Dünya' nın incelenmesi anlamına gelir. (Geo=Dünya, yerküre, logos=inceleme, bilim). Dünyayı anlamak basit bir iş olarak düşünülmemelidir, çünkü o değişmeyen bir kaya kütlesi değil, uzun ve karmaşık tarihi olan dinamik bir kütledir. Jeoloji bilimi geleneksel olarak iki geniş alana bölünür. Fiziksel ve Tarihsel Jeoloji: fiziksel jeoloji dünyayı oluşturan malzemeleri inceler, onun içinde ve üstünde halen çalışan pek çok süreci anlamaya çalışır. Tarihsel Jeolojinin amacı ise dünyanın kökenini ve zaman içerisindeki gelişimini anlamaktır. Bunun için, jeolojik geçmişte oluşmuş pek çok fiziksel ve biyolojik değişimi ortaya çıkarır, zaman dizinsel (kronolojik) olarak sıralar. Mantıksal olarak fiziksel jeoloji tarihsel jeolojiyi önceler. Çünkü, geçmişi çözümlemeden önce dünyanın nasıl çalıştığını, içindeki ve üstündeki düzeni anlamaya ihtiyaç vardır; ancak bundan sonra dünyanın eski devirlerindeki hikayesi sağlıklı bir şekilde çözümlenebilir.
Jeoloji Hakkında Bazı Tarihsel Notlar
Dünyanın doğası, yani onu oluşturan malzemeler ve süreçler yüzyıllardır incelene gelmiştir. Fosiller, süstaşları, depremler ve volkanlar hakkındaki ilk yazılı belgeler eski Yunanlılar' a (günümüzden 2300 yıl önceye) kadar uzanır. Sümerler’de bile (günümüzden 5000 yıl önce) dünyanın oluşumu ve onu oluşturan bazı malzemelerle ilgili ilkel de olsa bazı bilgiler mevcuttur.
Kuşkusuz, en nüfuzlu eski yunan filozofu Aristo idi. Ancak ne yazık ki, Aristo' nun dünya ile ilgili açıklamaları ayrıntılı gözlem ve deneylere dayanmıyordu. O, kayaçların yıldızların etkisi altında oluştuğuna ve depremlerin yer içinde çokça bulunan havanın yine yer içindeki yangınlarla ısınması sonucu, yerden patlamalı bir şekilde kaçmasıyla meydana geldiğine inanıyordu. Bir fosille karşılaştığında "Dünyanın içinde hareketsizce pek çok balık yaşıyor ve kazıldığında ortaya çıkıyorlar" gibi kaçamak bir yanıt veriyordu. Daha sonraki zamanlarda, bu fosillerin kayaların içine sonradan girdiği yollu açıklamalar da yapılmıştır.
Dokümanın Tamamı için tıklayınız… |