Araştırma ve ödevleriniz için her türlü kaynağı ve dokümanı En Geniş Araştırma ve Ödev Sitesi: www.arsivbelge.com ile bulabilir ve İsterseniz siz de kendi belge ve çalışmalarınızı gönderebilirsiniz!
Her türlü ödev ve dokümanı
www.arsivbelge.com ile kolayca bulabilirsiniz!

Araştırmalarınız için Arama Yapın:


Araştırmalarınız için Arama Yapın:

  
                    

Rousseau ve Eğitim Felsefesi
www.arsivbelge.com
Rousseau ve Eğitim Felsefesi dokümanıyla ilgili bilgi için yazıyı inceleyebilirsiniz. Binlerce kaynak ve araştırmanın yer aldığı www.arsivbelge.com sitemizden ücretsiz yararlanabilirsiniz.
Rousseau ve Eğitim Felsefesi başlıklı doküman hakkında bilgi yazının devamında...
Ödev ve Araştırmalarınız için binlerce dokümanı www.arsivbelge.com sitesinde kolayca bulabilirsiniz.

Rousseau ve Eğitim Felsefesi      

Rousseau’nun İzleyicileri

19.  yüzyılda  İsveçli  eğitimci  J.H.  Pestalozzi,  Rousseau’dan  etkilenerek  doğal  dünya  ve duygular  üzerine  bina  edilmiş  yeni  bir  eğitim  yöntemi  geliştirmiştir.  Rousseau  gibi  Pestalozzi  de eğitimin duyumsama ile başlayacağına duyguların kullanılması gerektiğine inanıyordu. Bu düşünce ile Pestalozzi günümüzde de kullanılan bazı ilkeleri öğretim içine yerleştirmiştir. Rousseau’nun Emile’de söylediklerini hatırlatan ilkelerin bazıları; Soyut nesneyi vermeden önce mutlaka somut nesne ile işe başlamak,  uzak  çevreden  önce  kendi  ortamından  başlamak,  karmaşık  alıştırmalardan  önce  basit alıştırmalarla   işe   başlamak,   sürekli   bütünsel   ve   yavaş   olarak   ilerlemektir.   Pestalozzi,   öğretim programlarına daha önce tanımlanmamış olan grup çalışmaları, alan gezileri gibi yenilikler eklemiştir.

19.yy’ın  sonlarında  Amerikalı  eğitimci  Henry  Barnard,  Pestalozzi’nin  görüşlerini  Amerikan  eğitim sistemine uygulamıştır.

20.yy’ın  başlangıcında  İsveçli  eğitimci  Ellen  Key,  Rousseau  ve  Pestalozzi’yi  takip  ederek  bir eğitim  sistemi  geliştirmiştir.  Ellen  Key’in  çabalarıyla  bu  yüzyıl  çocuk  merkezli  eğitimin  yüzyılı olmuştur.  B.Russel,  J.Dewey  ve  M.Montessori  de  bu  çizgiyi  izleyenler  arasındadır.  Pragmatik felsefeye dayanan “İlerlemeci Eğitim”in temel özellikleri şunlardır:

- Eğitim yaşamın kendisidir, yaşama hazırlık değildir.

- İçerikteki bilgi mutlak doğru değildir, yeni durumlarda değişebilir.

- Konular ve dersler öğrenci merkezli olmalıdır.

- Öğrenme yaşantı yoluyla gerçekleşir.

- Öğrencinin neyi düşüneceği değil, nasıl düşüneceği önemlidir.

- Öğretmen yalnızca yol gösterici olmalıdır.

- Öğrenciye sorunlar sunulmalı ve çözmesi istenmelidir.

İsmail Hakkı Tonguç, Köy Enstitülerini fikrini geliştirirken Pestalozzi ve Dewey’i incelemiştir. Neill, 1921 yılında “okula uyan çocuklar değil, çocuklara uyan  okulu”  kurarken  Rousseau  ve Pestalozzi’den etkilenir. Türkiye’de yetişen eğitimcilerden İsmail Hakkı Baltacıoğlu (1886–1978) da Rousseau’dan etkilenenler arasındadır.

Eğitim Felsefesinde Natüralizm

Rousseau, natüralisttir. Natüralizme göre eğitim, kişinin doğal olgunlaşmasını arttırma ve onun bu özelliğini göstermesini sağlama işidir.

Felsefe  ile  eğitim  arasındaki  ilişki  hedefler,  davranışlar,  içerik,  eğitim  ve  sınama  durumlarında şöyle gösterilebilir. Natüralizme göre bilgi  sonradan elde edilir. Doğanın yasaları  bilimsel  yöntemle edinilir. Değerler doğa içinde vardır. Doğaya uygun yaşayan ahlaklıdır. İnsan toplum tarafından değil doğa  tarafından  yaratılmıştır.  Natüralizmin  istendik  davranışları  doğaya  uygun  olan  insanın  doğal gelişimini   kolaylaştıran   bilimsel   yöntemle   elde   edilenlerdir.   Bunun   için   tüme   varım   temele konulmalıdır. Natüralistler insanı doğanın bir parçası ve sürekli değişen olgunlaşan doğal ve toplumsal bir varlık olarak görürler.

Natüralist   eğitimin  içeriği  deney,  gözlem  ve  araştırmalar   yapmaya  olanak  verecek  şekilde düzenlenmelidir.  Böyle  bir  görüşte  eğitim  durumu  öğrencinin  yaparak-yaşayarak  ve  doğayla  iç  içe bulunarak öğrenmesini sağlayacak biçimde düzenlenmelidir.

Natüralizmde  insan  doğal  bir  varlıktır.  Öğretmen  onun  doğal  gelişimini  sağlayacak  biçimde davranmalı, ona yol göstermelidir. Ceza ve ödül doğal ortamda vardır. Kişi bunları yaşayarak öğrenir. Felsefenin  bilgiye  bakış  açısı  eğitim  durumunu  etkileyen  değişkenlerden  biridir.  Natüralizmde bilgi  sonradan  edinilir.  Deney,  gözlem,  araştırma  yolu  ile  elde  edilen  bilgi  mutlak  ve  değişmezdir. Öğrenci  deney,  gözlem  ve  araştırma  yapmak  zorundadır.  Edinilen  bilgi  ezberlenir  ve  üzerinde tartışılmaz.  Öğretmen  öğrencilerini  bu  tür  etkinliklere  katılmaya  ve  bunları  yapmaya  isteklendirir. Böylece sınıf ortamını öğrencilerin birlikte zevk aldıkları bir duruma getirebilir.

Sınama durumları da deney gözlem ve araştırmaya dayalı sorulardan oluşur.

Natüralist Yetişek

Gerçek,  doğaldır  ve  insan  da  doğal  bir  varlıktır.  O  doğuştan  iyidir;  çünkü  başlangıçta  yani yaratılışta  her  şey  iyidir;  insanın  elinde  her  şey  bozulur.  Toplum  insanı  bozar,  onun  istenmedik davranışlar göstermesine neden olur. Bilgi, aposterioridir; güçsüz doğarız, güce ihtiyacımız vardır; her şeyden  yoksun  doğarız,  yardıma  ihtiyacımız  vardır;  aptal  doğarız,  akla  ihtiyacımız  vardır.  Doğuşta neyimiz yoksa büyüyünce neye ihtiyaç duyacaksak, bunu bize eğitim verir. Bu eğitimi ya doğadan, ya insanlardan,   ya   da   eşyadan   elde   ederiz.   Yeteneklerimizin,   uzuvlarımızın   iç   gelişmesi   doğanın eğitimidir. Bu gelişmeyi nasıl kullanacağımızı bize insanlar öğretir. Bizi etkileyen nesneler üzerinde kendi kendimize edindiğimiz deneyim ise eşyanın eğitimidir. İnsan, bu üç tür eğitimcinin elinde biçim alır. İşte bu üç tür eğitimci, aynı hedefleri gerçekleştirirse, çocuk iyi yetişir. Bunun için eğitim ortamı şu ilkelere göre düzenlenmelidir:

Öğrenci merkezli ve demokratik bir yetişek düzenlenmelidir. Öğrenci bizzat yaparak ve yaşayarak öğrenmeli,  doğal  bir  ortamda  karşılaştığı  problemleri  yine  kendi  çözmeli,  duygularını  geliştirmeli, çevresiyle  uğraşarak  yaşamını  düzene  koymalıdır;  çünkü  iyi  bir  kılavuz  mu  istiyorsunuz;  daima doğanın  gösterdiği  yoldan  gidiniz.  Doğa  hiçbir  insana  ayrıcalık  tanımaz.  Doğada  insanın  her  işini kendi  başına  yapması  beklenir.  Yapamazsa  yaşayamaz.  Başarırsa  ödülünü  derhal  alır;  başaramazsa cezasını  görür,  çünkü  doğada  ödül  ve  ceza  kendiliğinden  vardır.  Bu  nedenden  dolayı  ona  öğüt verilmemelidir.

Kişi, doğal bir ortamda öğreneceklerini ilgisine ve yeteneğine göre seçecektir. Öyleyse öğrenme kişinin ilgi ve yeteneklerine göre düzenlenmelidir. Öğretmen bilgi aktaran, ezberlettiren biri olmamalı, tersine doğal ortamda bilgi için fırsat ve imkanlar yaratan biri olmalıdır; çünkü insan öğrenmeye hazır olduğu zaman öğrenir.

Öğrenci  hazır  bilgiye  konmamalı,  tersine  o  bilgiyi  keşfederek  öğrenmelidir;  öğrenci  bunun  için yüreklendirilmelidir;  çünkü  bizim  gerçek  öğretmenlerimiz  deneyim  ve  duyudur.  Öğrenci  merak ettiğini   öğrenmelidir.   Bilgiyi   siz   söylediğiniz   için   değil,   kendisi   anladığı   için   edinsin;   sizden öğrenmesin, kendisi bulsun, çünkü kafası hazıra konmaya değil; düşünmeye alışsın. Düşünüp sonuca varmayı öğrenmezse, sonra başkalarının kölesi olur.

İnsanın  eğitimi,  insana  uygun  olmalıdır;  başka  bir  varlığa  göre  değil.  Çocuğa gerçekleri  olduğu gibi  anlatmalısınız,  eğer  onların  üzerine  bir  şey  örttünüz  mü,  çocuk  zahmet  edip  de  bu  örtüyü kaldırmaz. Ayrıca öğrenciye yaşamda yararı olacak bilgi ve beceriler kazandırılmalıdır, çünkü doğada yararlı olanlar onun yaşamasını, mutlu olmasını; zararlı olanlar ölmesini ya da mutsuz olmasını sağlar.

Bilgin olacaklarına, iyi insan olsunlar. Öğretmen bu açıdan da iyi bir örnek olmalıdır. Öğrenci,  kafasının  almadığı  toplumsal  olay  ve  değerlerden  uzak  tutulmalıdır;  çünkü  öğrenme ancak  mantıklı  olunca  ve  anlaşılınca  gerçekleşir.  İşimiz  çocuğa  bir  şey  öğretmek  değil,  ona  doğru, aydınlık  fikirler  aşılamaktır.  Çocuk  büyüyene  dek  hiçbir   dini  inanç,  ahlaki   değer  yargısı  ona verilmemelidir. O, kendi inanç ve değer yargılarını kendi mantığı ile oluşturmalıdır.

Andaç Çuhadar

Kaynaklar

Ergün, M. Eğitim ile Toplum Arasındaki İlişkilere Tarihi Bir Bakış, www.egitim.aku.edu.tr adresinden 6.11.2004 tarihinde alınmıştır.

Günay, M. (2003)Felsefe Tarihinde İnsan Sorunu, İlya Yayınevi, İzmir.

Hançerlioğlu, O. (1993) Düşünce Tarihi, Remzi Kitabevi, İstanbul.

Köktaş, ?ükran.(2003) Öğretmenlik Mesleğine Giriş, Nobel Yayınevi, Adana. Rousseau, J.J. (2003) Emile “Bir Çocuk Büyüyor”, Selis Kitapları, İstanbul.

(1999) Toplum Sözleşmesi, Öteki Yayınevi, Ankara.

Sönmez, V.(1998) Eğitim Felsefesi, Anı Yayıncılık, Ankara.

Türkeş, Ö.A. Emile, www.pandora.com adresinden 6.11.2004 tarihinde alınmıştır.

Yaşar, N.(1993) Jean Jacques Rousseau ve Eğitim, Ç.Ü. Eğitim Fakültesi Dergisi, C.1.


Ekleyen:Ümit SERT
Kaynak:(Alıntıdır)
Aradığınız Dokümanı Bulamadıysanız, Farklı Araştırmalar Yapmak İstiyorsanız Site İçi Arama Yapabilirsiniz!

Ödev ve Araştırmalarınız için www.arsivbelge.com Sitesinde Kaynak Arayın:

Ödev ve Araştırmalarınız için Arama Yapın:
     Benzer Dokümanları İnceleyin
EĞİTİM YÖNETİMİ VE EĞİTİM YÖNETİCİLİĞİ(5424)

Eğitim Felsefesi ve Eğitim Felsefesi Akımları(5410)

Eğitimin Psikolojik Temelleri(5401)

Descartes Felsefesi - Metafizik-Fizik ilişkisi(5401)

Eğitimin Tanımı ve Önemi(5397)

          Tanıtım Yazıları
      
Türkçe İtalyanca ve Almanca Cümle Çevirisi İçin Birimçevir Sitesi

Esenyurt, Beylikdüzü ve Kartal Bölgelerinde Satılık Daire İlanları

Belge Çevirisi

Siz de Tanıtım Yazısı Yayınlamak İçin Tıklayın

Diğer Dökümanlarımızı görmek için: www.arsivbelge.com tıklayın.          

Siz de Yorum Yapmak İstiyorsanız Sayfanın Altındaki Formu Kullanarak Yorum Yazabilirsiniz!

Yorum Yaz          
Öncelikle Yandaki İşlemin Sonucunu Yazın: İşlemin Sonucunu Kutucuğa Yazınız!
Ad Soyad:
          
Yorumunuz site yönetimi tarafından onaylandıktan sonra yayınlanacaktır!