Merchandising Terimleri
Satın-Alma departmanı, (Merchandising, Buyers olarak da adlandırılan) daha çocuk yaşta devlet dairelerinde duyduğum fakat e-ticaret ile uğraşana kadar birebir temas da bulunduğum bir bölümdü. Aslında ne iş yaptıkları çok net olarak anlaşılıyordu, “bir şey satın alıyorlardı”.
İlk olarak HepsiBurada’da çalıştığım dönemde çalıştığım bu iş profesyonellerine “kategori sorumluları” deniyordu. Rocket Internet de ise buyer, satın almacı deniyordu. Hatta Türkçe ile İngilizce’nin karışımı bir dili çok sık kullandığımızdan buyers yerine “buyerlar” denildiğini bile oluyordu. “Buyerlar ile toplantımız var”. Çalıştığınız firmanın operasyon tarafında sıkça kullanılan terimlere aşina olmanız adına bazı kavramlara hakim olmanızda fayda var.
Konsinye Nedir?
Tanımı: İhraç konusu malın kesin satışı gerçekleşmeden, ithalatçı tarafa gönderilmesidir. Diğer bir dille, “al bu malları satabildiğini sat, senden para vs istemiyorum satış gerçekleşene kadar” demektir. Konsinye modeli, henüz piyasaya yeni giren markaların veya stok fazlası (stok eritmeye çalışan) firmaların tercih ettiği bir yöntemdir. Hem üretici için esnek ve hızlı bir çözüm sağlar hemde satıcı için ek bir alış maliyeti gerektirmediği için ve nakit girdisi sağlayacağı için anlamlıdır. Sadece yeni markalar ile kısıtlanmayan konsinye modeli ile bir çok büyük firma komisyoncu ve çeşitli parekendeciler ile bu şekilde çalışabilir. Tüccarın kim olduğu, nasıl bir satış hacimine sahip olduğu ise her zaman olduğu gibi önemli bir nokta. Konsinye, İngilizce’de consignment olarak geçse de farklı ülkelerde farklı anlamlara gelebiliyor.
Sell Through Rate (STR)
Daha artistlik bir okunuş için “Sell-Thru” .
Toptancıdan veya üreticiden aldığınız envanterin, yüzdesel olarak ne kadar satabildiğinizi gösterir. Satış hızınızın performansı hakkında fikir sahibi olabilirsiniz, optimizasyon için bir önsezi sağlayabilir. Fakat her zaman olduğu gibi tek bir metriğe takılıp kalmamak lazım. Sezonluk etki, ürün-marka ve rakabet durumu gibi koşulları da düşünüp satış oranınızı değerlendirmeniz gerekir. Sadece satış değil, stok optimizasyonu içinde anlamlı veriler alabilirsiniz. Stok maliyetlerini birebir etkileyen satış performansınızı değerlendirip portföyünüzü iyileştirebilirsiniz.
Cross Docking Nedir?
Çapraz sevkiyat olarak tabir edilen yöntem şu şekilde işliyor: Sipariş alındıktan sonra, üretici veya tedarikçinin direk müşteriye söz konusu malı ulaştırmasıdır. Cross docking yönteminde envanter maliyeti minumuma yakındır. Bazı tanımlamalarda ise 24 saatten az olmak koşulu ile envanter tutulmasını da cross docking modeli kapsamında değerlendiriliyor. Örneğin, tedarikçiden bir kamyon dolusu gelen malın, bir başka kamyona yüklenip ilgili müşteriye ulaştırılması.
Üretici veya tedarikçinin müşteriye yakın olması, envanter maliyetlerinden tasarruf gibi sebepler cross docking modelini seçmek için anlamlı olabiliyor. Nakliye ve envanter maliyelerinden kurtulurken, süreç üzerinde kontrolünüz azaldığından çeşitli sıkıntılarda yaşayabilirsiniz. Avantaj ve dezavantajlar ortada kiminle ve nasıl çalıştığınız önemli.
*Flow-Through Distribution olarak da bilinir.
Drop Shipping Nedir?
Drop shipping yönetiminde “sıfır stok modeli” kullanılır. Satış sonrası lojistik doğrudan tedarikçi tarafından yapılır. Böylelikle, maliyet hesaplanırken, satış fiyatı – alış fiyatı sizin net karınızı verir. Gittigidiyor, Sahibinden.com gibi siteler bunun birebir örneğidir. Parekende, Mobilya gibi sektörler de, bu modeli kullanabiliyor.
Buradaki en büyük dezavantajlardan bir tanesi, tedarikçiye güven hadisesi. Stoğu olmayan ürünün satışını size yaptırabilir. İlişkileriniz ve kullandığınız otomasyon sistemlerinde kendinize güvene almanız lazım. Hem doğru bilgi akışı hemde müşteriye teslimatın kusursuz yapıldığını bilmek isteyeceksiniz doğal olarak. Stoklarda yaşanan sorunlar size ekstra bir müşteri hizmetleri yükü çıkarabilir.
kaynak: gorkemunel.com |