Urfa Hakkında Bilgi
GENEL BİLGİLER
Yüzölçümü: 18.584 km²
Nüfus: 1.001.455 (1990)
İl Trafik No: 63
Şanlıurfa, tarihi geçmişi 9 bin yıl öncesine dayanan, Hz. İbrahimin doğduğu, Hz. Eyyübün yaşadığı, Hz. İsa tarafından kutsanan kent adeta bir müze şehir görünümündedir. Harran ı gezerken 4000 yıl öncesinin solunduğunu hissetmemek, Atatürk Barajının suladığı Harran Ovasında ise yaratılan bolluk ve bereketi gözlemlememek mümkün değildir.
Urfa ilinin ilçeleri;
Urfa ilinin ilçeleri Akçakale, birecik, bozova, ceylanpınar, halfeti, harran, hilvan, siverek, suruç ve viranşehirdir
NASIL GİDİLİR
Karayolu: Şanlıurfa yurdumuzun güneydoğu sınırlarında ve Arap ülkelerine geçişte yer alması ve GAPın merkezi oluşu nedeniyle karayolu ulaşımda önemli rol oynamaktadır.
Havayolu: Kentte havalimanı bulunmaktadır.
Havaalanı Tel : 247 03 43
GEZİLECEK YERLER
Müzeler ve Örenyerleri
Şanlıurfa Müzesi
Şanlıurfa Müzesinde; Harrandaki kazı çalışmalarından elde edilen eserlerin yanı sıra, yöredeki diğer höyüklerde ve eski iskan yerlerindeki çalışmalar sonucu ortaya çıkarılan kültür varlıkları kronolojik sıralama ile teşhir edilmektedir. Giriş katındaki ilk salon Asur, Babil ve Hitit çağlarına ait eserlere ayrılmıştır.
Harran
Şanlı Urfanın 44 kilometre güneydoğusundadır. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilen tarihi Harran Kenti, kendi adıyla anılan Harran Ovası merkezinde kurulmuştur.
Şuayb Şehri
Şanlıurfadan 88 km uzaklıktaki Özkent köyü adıyla anılan tarihi harabelerdir. Geniş bir alana yayılan ören yerinin surlarla çevrili olduğu ve Roma devrinde inşa edildiği anlaşılmaktadır. Halk arasında Şuayb Peygamberin bu kentte yaşadığına inanılır. Burada Peygamber Makamı olarak ziyaret edilen bir de mağara bulunmaktadır.
Sogmatar
Şanlıurfaya 73 km uzaklıktaki kent bugün Yağmurlu köyü adıyla anılmaktadır. M.S.1 ve 2′nci yüzyıllarda Süryaniler tarafından iskan edilmiştir. Kökü Harran Sin Kültürüne dayanan Sabiizm ve Baş tanrı Marilahanın kültür merkezi olduğu bilinen Sogmatar ören yerinin Baş tanrıya ve gezegenlere ibadet edilen ve kurban kesilen açık hava mabedi en önemli kalıntılarından biridir. Mabedin duvarlarında Süryanice yazılar ve gezegenleri tasvir eden insan rölyefleri işlenmiştir. Ayrıca Kalenin batısında bulunan tepedeki kayalara da tanrıları tasvir eden rölyefler ve Süryanice yazılar işlenmiştir.
Nevali Çori
Nevali Çori adıyla tanınan antik yerleşme yeri, Şanlıurfa ili Hilvan ilçesine bağlı Kantara köyünün sınırları içerisinde Fırat nehrinin sağ tarafında ve onun bir kolu olan Katara Deresinin yanında yer almaktadır.
Kazane
Şanlıurfa merkeze bağlı Kazane (Uğurcuk) yerleşim alanının tarihi MÖ 5000-3000′e dayanmaktadır. Çalışmalar sırasında mimari buluntular, evler, sokaklar ve bu döneme ait eserler bulunmuştur. Bu yerleşim alanında höyüğün tepesinde su deposu inşa edilmiştir. Ayrıca Sümerceyi Akadçaya çeviren bir alfabe bulunmuştur.
Balıklı Göl
(Aynzeliha Ve Halil-Ür Rahman Gölleri ) Urfa şehir merkezinin güneybatısında yer alan ve İbrahim Peygamberin ateşe atıldığında düştüğü yer olarak bilinen bu iki göl, kutsal balıkları ve çevrelerindeki tarihi eserler ile Urfanın en çok ziyaretçi çeken yerleridir.
İbrahim Peygamber, devrin zalim hükümdarı Nemrut ve halkının taptığı putlarla mücadele etmeye, tek tanrı fikrini savunmaya başlayınca, Nemrut tarafından bugünkü kalenin bulunduğu tepeden ateşe atılır. Bu sırada Allah tarafından ateşe Ey ateş, İbrahime karşı serin ve selamet ol emri verilir. Bu emir üzerine, ateş suya odunlar da balığa dönüşür. Hz. İbrahim bir gül bahçesinin içersine sağ olarak düşer. Hz. İbrahimin düştüğü yer Halil-ür Rahman gölüdür. Rivayete göre Nemrutun kızı Zeliha da İbrahime inandığından kendisini onun peşinden ateşe atar. Zelihanın düştüğü yerde de Aynzeliha Gölü oluşmuştur. Her iki göldeki balıklar halk tarafından kutsal kabul edilerek yenilmemekte ve korunmaktadır.
Camiler ve Kiliseler
İnanç Turizminin önemli merkezlerinden olan Urfada Ulu Cami , Hasan Padişah Cami, Halil-Ür Rahman Cami, İbrahim Peygamberin Doğduğu Mağara Ve Mevlid-İ Halil Cami, Eyyüp Peygamber Makamı Ve Kuyusu görülebilecek Camilerdir. İsa Kilisesi, Der Yakup Kilisesi Urfanın önemli kiliseleridir.
Ulu Cami (Merkez): Urfa merkezindeki camilerin en eskilerindendir. Eski bir sinagog iken M.S. 435-436′da ölen Piskopos Rabula tarafından St. Stephon Kilisesine dönüştürülmüştür. Kırmızı renkteki mermer sütunların çok olması nedeni ile Kızıl Kilise olarak da adlandırılan yapının yerine, 1170-1175 yıllarında Nurettin Zengi tarafından inşa edilmiştir.
Balıklı Göl (Halil-ür Rahman ve Ayn-ı Zeliha Gölü-Merkez): Şehir merkezinde olup, içindeki balıklar, etrafındaki asırlık çınar ve söğüt ağaçları ile tabii bir akvaryum görünümündedir. Göller, Ayn-ı Zeliha ve Halil-ür Rahman olmak üzere iki tanedir. Hz. İbrahim Peygamberin, devrin hükümdarı Nemrut ve halkının taptığı putlarla mücadele etmeye ve onları kırıp parçalayarak tek tanrı fikrini savunmaya başlaması üzerine Nemrut tarafından bugünkü Şanlıurfa Kalesinden ateşe atılır. Bu esnada Allah tarafından Ey ateş İbrahime karşı serin ve selamet ol emri üzerine ateş suya, odunlar da balığa dönüşür. Hz. İbrahimin düştüğü yere Halil-ür Rahman Gölü denilir. Nemrutun evlatlığı Zeliha da, Hz. İbrahim Peygambere aşık olur. Hz. İbrahim Peygamber için babalığı Nemruta yalvarır. Hz. İbrahimin ateşe düştüğünü görünce Zeliha da kendini ateşe atar. Zelihanın düştüğü yere de Ayn-ı Zeliha Gölü denir.
Hz. Eyyüp Peygamber ve Makamı (Merkez): Hz. Eyyüp peygamberin, M.Ö. 2100 yılında Suriyede Şam ile Ramla arasında üst diyarı denilen ülkenin Desniye köyünde dünyaya geldiği rivayet edilmektedir. Cüzzam hastalığına tutulan Eyyüp Peygamber, Rahime adlı karısı ile mağarada çile çekmeye devam ederek Allaha ibadetten vazgeçmez. Bütün ıstıraplarına rağmen Allaha asi olmaz. Sonunda, Eyyüp Peygamber imtihanı kazanır, Allah tarafından belirtilen şifalı su ile yıkanarak iyileşir, hanımı ile kendisine mal ve evlat ihsan edilerek daha sonra uzun müddet yaşar. Şanlıurfa merkezinde bulunan Hz. Eyyüp peygamberin çile çektiği mağara, Eyyüp Peygamber Makamı olarak ziyaret edilmektedir.
Eski Ömeriye Cami (Merkez): Şanlıurfa merkezinde bulunan bu caminin, mevcut kitabeleri onarım devrine ait olduğundan inşa tarihi bilinmemektedir. Halk arasında adına dayanılarak caminin Hz. Ömer tarafından yaptırıldığı söylenmektedir. Son cemaat yerinin doğu duvarında yer alan kitabede caminin 1301 tarihinde Muhammed Ağa tarafından tamir edildiği yazılıdır. Bu kitabedeki tarih Ömeriye Caminin Urfanın en eski camilerinden biri olduğunu göstermektedir.
Halil-Ür Rahman Cami (Döşeme Cami-Makam Cami-Merkez): Halil-ür Rahman Gölünün güneybatı köşesinde yer alan cami, medrese, mezarlık ve Hz. İbrahimin ateşe atıldığında düştüğü makamdan meydana gelen bir külliye halindedir. Cami, M.S. 504 tarihinde (Bizans dönemi) Urbisyusun maddi yardımlarıyla monofistler adına yaptırılan Meryem Ana Kilisesi üzerine XIII. yy.da Eyyübiler devrinde inşa edilmiştir. Caminin güneydoğu köşesine bitişik kare gövdeli kesme taş minarenin batı cephesindeki kitabede, Eyyübilerden Melik Eşref Muzafferiddin Musanın emriyle 1211 yılında yaptırıldığı yazılıdır.
Rızvaniye Cami (Zulumiye Cami-Merkez): Halil-ür Rahman Gölünün kuzey kenarında yer alan cami, Bizans devrine ait St. Thomas Kilisesinin yerine Osmanlıların Rakka Valisi Rızvan Ahmet Paşa tarafından 1716 yılında yaptırılmıştır.
Hz. Eyyüp, Hz. Elyasa ve Rahime Hatun Türbeleri (Eyyüp Nebi Köyü-Viranşehir): Hz. Eyyüp Peygamberin mezarının, Viranşehir ilçesinden 12 km uzaklıkta Eyyüp Nebi Köyünde olduğu rivayet edilmektedir. Hz. Eyyüp 7 yıl çile çektikten sonra kendisine Allah tarafından nail olunan şifalı su ile yıkanıp yaralarından kurtulur. Daha sonra eşi Rahime Hatunla birlikte Eyyüp Nebi Köyünde yaşar. Her ikisinin türbesi de bu köyde bulunmaktadır.
Eyyüp Peygamberi görmek için 3 ay yol yürüyen ve çok yakınına geldiği halde göremeden ölen Hz. Elyasanın kabri de aynı köydedir. Rivayete göre; IV. Murat Bağdat seferinde iken Eyyüp Nebi Köyünde mola verip bir gece konaklar. Rüyasında birisi kendisine Kaldığın yer Eyyüp Peygamberin makamıdır. Sabah kalktığında atının kişneyerek ayağını üç defa vurduğu yere bir cami ile türbe yaptır. der.
Şuayb Şehri (Harran): Harrana 45 km mesafede, bir ören yeri olup mevcut kalıntılar Roma Devrine aittir. Yüzlerce kaya mezarı üzerine kesme taşlardan yapılar inşa edilmiştir. Bu yapıların bazı duvar ve temel kalıntıları günümüze kadar gelebilmiştir. Şuayb şehri harabeleri arasında bir mağara, Şuayb Peygamberin makamı olarak bilinmektedir.
Ulu Cami (Harran): Harran Höyüğünün kuzeydoğu eteğinde yer alan Ulu Cami, 744-750 yıllarında Emevi Hükümdarı II. Mervan tarafından yaptırılmıştır. Ünlü medresesi, hamamı, hastanesi ile bir külliye halinde olduğu tahmin edilmektedir. Anadolunun en eski ve en büyük camisi olması bakımından önem arz eden caminin Selçuklu dönemindeki onarımlarından kalma mimari parçaları, taş süsleme sanatının son derece güzel örneklerindendir.
Der-Yakup Kilisesi (Nemrutun Tahtı-Merkez): Urfa Kalesinin batısında Damlacık sırtlarında kurulmuş olan bu yapının Hıristiyanlık dininin doğuşundan sonra yaptırılan ilk kiliselerden olduğu bilinmektedir. M.S. 38 yılında Hıristiyan olan Süryaniler tarafından kurulmuş olduğu tahmin edilmektedir. Buraya Nemrutun tahtı da diyenler olduğu gibi Nemrutun mezarı diyenler de vardır. Halk arasında Apgarın Dağı da denir. Süryaniler buraya Deyro DNalşotho (Ruhların Manastırı) demişlerdir.
Deyr-i Mesih (İsa Kilisesi-Merkez): Bu kilise Tılfındır Mahallesindedir. Hıristiyanlık tarihinin ilk kiliselerinden olup M.S. 38 yılında Süryaniler tarafından yapılmıştır. Evliya Çelebi Hz. İsanın Urfaya geldiğini ve bu kiliseyi ziyaret ettiğini, bu nedenle buraya Deyr-i Mesih (İsa Kilisesi) denildiğini yazmaktadır.
Harran (Harran): Din ve dilleriyle en eski milletlerden biri sayılan İbraniler, tek tanrıya inanan bir din anlayışını ilk gerçekleştiren kavimdir. Kutsal kitaplarda anlatılan Sami asıllı Yahudi kavmi, Tevrata göre Yehova İbranilerini yöneten İbrahim Peygambere Kabileni al ve baba evini (Ur şehri şimdiki Urfa) bırak, göstereceğim ülkeye git. Orada kavmini büyük bir millet yapacağım. denmiştir. Yine Tevratta Abram Harrandan gittiği vakit, 75 yaşında idi denilmektedir. Hz. İbrahimin evinin kentin ortasında bulunan höyüğün kuzey eteklerindeki kalıntılar arasında bulunduğu bilim çevrelerince iddia edilmektedir.
Köprüler ve Su Kemerleri
Karakoyun Deresi
Karakoyun deresinin tarihteki adı Deysan Irmağıdır. Urfanın batısından doğan, şehir içersinden geçerek Harran Ovasında Cüllap Irmağıyla birleşen bu dere günümüzde kurumuş bir durumdadır. Karakoyun Deresi üzerinde batıdan başlamak üzere doğuya doğru; Hızmalı Köprü, Millet Köprüsü, Jünstinyen Su Kemeri, Samsat Köprüsü (Eski Köprü), Hacı Kamil Köprüsü, Beg Kapısı Köprüsü (Kısas Köprüsü) ve Demir Köprü bulunmaktadır.
Karakoyun Su Kemeri
Millet Köprüsü ile Samsat Köprüsü arasındadır. Bizans imparatoru Jünstinyen tarafından 525 senesinde yaptırıldığı tahmin edilmektedir.
Urfa Kalesi
Kentin güneybatı kesiminde, Halil-ür Rahman ve Ayn-ı Zeliha Göllerinin güneyindeki Damlacık Dağı üzerindedir. Doğu, batı ve güney tarafı kayadan oyma derin savunma hendeği ile çevrili, kuzey tarafı ise sarp kayalıktır.
Çeşmeler
Firuz Bey Çeşmesi
Ulu Caminin doğusuna bitişik olan Eyyübi Medresesinin güney duvarında yeralan çeşme 1781 tarihinde Firuz Bey tarafından yaptırılmıştır. Medreseden günümüze sadece 1191 tarihli kitabesi kalmıştır. Aynı yerde bugün görülen tek eyvanlı medrese, Eyyübiler Devri medresesinin üzerine 1781 tarihinde Nakibzade Hacı İbrahim Efendi tarafından yaptırılmıştır.
Hamamlar
Urfada Osmanlı Döneminden kalma 8 hamam bulunmaktadır. Bunlar; Cıncıklı, Vezir, Şaban, Velibey, Eski Arasa, Serçe ve Sultan hamamlarıdır.
Hanlar ve Çarşılar
Urfada Osmanlı Döneminden kalma çok sayıdaki hanın en güzel örnekleri Gümrük Hanı, Hacı Kamil Hanı, Mençek Hanı, Topçu Hanı, Bican Ağa Hanı, Millet Hanı ve Barutçu Handır.
COĞRAFYA
Karacadağ Şanlıurfa nın en yüksek noktasını teşkil eder. Güney yarısında ovalar yer alır. Şanlı Urfanın etrafında çok sayıda mağara; sarnıç; polye; dolin bulunmaktadır. (Kanlı Mağara; Dedenin Sarnıcı vb.)
TARİHÇE
Şanlıurfa tarihinin Paleolotik çağa kadar uzandığı tespit olunmuştur. Kazılarda Neolitik çağ Kalkolitik çağ ve İlk Tunç çağına ait çok sayıda değerli eserler ele geçirilmiştir.
Bölge, Arami, Part, Roma, Bizans, Arap, Selçuklu, Selahattin Eyyubi, Moğol, Memlük ve Osmanlı hakimiyetinde kalmıştır.
NE YENİR
Yemek kültürü oldukça zengin olan Şanliurfada Ayran çorbasi, çagala aşi, pakla aşi, hitti bastirmasi, sarimsak aşi, isot çömlegi, erik tavasi, semsek, has (marul) dolmasi, mimbar, acir bastirmasi, masluka, lebeni, borani, duvakli pilav, etli köfte (çig köfte), haş haş kebabi, kemeli kebap, tike kebabi, tepsi kebabi, frenkli (domatesli) kebap, kemeli cacik, bostana, koruk salatasi, katmer, aşir aşi, paliza, şillik, haside, kuymak, zingil, paliza geleneksel yöresel yemekler arasinda sayilabilir.
NE ALINIR
Şanlıurfada tarihi çarşı ve pazarlarda el dokumacılığı, tarakçılık, ağaç oymacılığı, saraçlık (dericilik), kürkçülük, bakırcılık, kuyumculuk ve taş süslemeciliği ürünleri bulunmaktadır.
YAPMADAN DÖNME
Çiğ köfte tatmadan, Harranı görmeden, Urfanın acı kahvesini (mırra) içmeden, Atatürk Barajını gezmeden, Balıklı Gölü gezmeden, Kelaynakları gözlemeden, Kapalı çarşıdan alışveriş yapmadan |