Araştırma ve ödevleriniz için her türlü kaynağı ve dokümanı En Geniş Araştırma ve Ödev Sitesi: www.arsivbelge.com ile bulabilir ve İsterseniz siz de kendi belge ve çalışmalarınızı gönderebilirsiniz!
Her türlü ödev ve dokümanı
www.arsivbelge.com ile kolayca bulabilirsiniz!

Araştırmalarınız için Arama Yapın:


Araştırmalarınız için Arama Yapın:

  
                    

Siyasi Rejimler
www.arsivbelge.com
Siyasi Rejimler dokümanıyla ilgili bilgi için yazıyı inceleyebilirsiniz. Binlerce kaynak ve araştırmanın yer aldığı www.arsivbelge.com sitemizden ücretsiz yararlanabilirsiniz.
Siyasi Rejimler başlıklı doküman hakkında bilgi yazının devamında...
Ödev ve Araştırmalarınız için binlerce dokümanı www.arsivbelge.com sitesinde kolayca bulabilirsiniz.

Siyasi Rejimler Nelerdir 


1.  SOSYALİZM

Sosyalizm (ya da eski adıyla iştirâkiyye- katılımcılık) diğer bir anlamıyla Toplumculuk, iktidar ve üretim araçlarının halk tarafından kontrol edildiği bir toplum fikrine dayanan düşünce sistemidir. Bununla birlikte, sosyalizmin fiili anlamı uygulamada zaman içinde değişmiştir. Siyasi bir terim olması nedeniyle, sınıfsız bir toplumun oluşturulması amacıyla, devrim ya da toplumsal evrimle örgütlü bir emekçi sınıf kurulmasıyla doğrudan bağlantılıdır. Sosyalizm, kökenlerini sanayileşme dönemindeki aydınlanma düşüncesinde dile getirilen siyasal ve sosyal eşitlik isteğinden almıştır. Giderek artan bir şekilde modern demokrasilerde de sosyal reformlar üzerine yoğunlaşılmaya başlanmıştır. Sosyalizm ve sosyalist terimi, bir dizi ideolojiye, bir ekonomik sisteme, varolmuş yahut varolan bir devlete işaret edebilir.

Marksist teoride sosyalizm, kapitalizmin yerini alacak ve daha sonra sosyalist yapı kendiliğinden söneceğinden komünizme dönüşecek bir topluma işaret eder.Marksizm komünizmin teorik ve felsefi zemini, komünizm sosyalizmin ardılı olarak gelişecek toplumsal sistemdir.

Sosyalizme inananlar, üretim araçları üzerindeki özel mülkiyetin kamu mülkiyetine geçmesi ile tüm sorunların çözümleneceğini iddia etmiyorlar. Sosyalizm, ne şeytanları meleğe dönüştürecek, ne de cenneti yeryüzüne indirecektir. iddia edilen şey, sosyalizmin kapitalizmin büyük kötülüklerine çare bulacağı, sömürüyü, sefaleti, güvensizliği, savaşı ortadan kaldıracağı ve insanlar için daha büyük bir refah ve mutluluğun kapılarını açacağıdır.

Sosyalizm, kapitalizmin yırtıklarınını yamanarak düzeltilmesi değildir. Sosyalizm, devrimci bir değişme, toplumun büsbütün farklı bir çizgide yeniden kurulması demektir.

Bireysel kar için bireysel çaba yerine, ortaklaşa yarar için ortaklaşa çaba olacaktır.

Kumaş, para kazanmak için değil, insanlara giysi sağlamak için yapılacaktır, bütün öteki mallar da öyle.

Kullanım için yapılacak planlı üretimin, herkese, her zaman iş sağlayacağı bilinmesi ile, insanların içindeki ekonomik depresyon, işsizlik, yoksulluk ve güvensizlik duygusu kaybolacak, bunun yerini beşikten mezara kadar ekonomik güvenlik duygusu alacaktır.

Kar peşinde koşanların, fazla mallarını satabilecek ve fazla sermayelerini yatırabilecek dış pazar avcılığından doğan emperyalist savaşlar son bulacaktır, çünkü artık ne fazla mal ne de fazla sermaye olacak, ne de gözünü kar hırsı bürmüş sermayeciler. gerçi ben "dış" kelimesine tamamen karşıyım zaten. Dünyada ülkelerden değil de tek bir ülkeden bahsetmek gerektiğine inanıyorum.


Üretim araçları özel ellerde olmadığı için toplum, artık işverenler ve işçiler diye sınıflara bölünmeyecektir. bir insan başkasını sömürmeyecek, onun emeğinden kar sağlamayacaktır.

Kısacası, ülke bir avuç insanın malı olmaktan çıkacak ve bütün halkın malı olacaktır ve %100 halk tarafından yönetilecektir.


2.  KOMÜNİZM

Komünizm, sosyal örgütlenme üzerine bir kuramsal sistem ve üretim araçlarının ortak mülkiyetine dayalı bir politik harekettir. Komünizm sınıfsız bir toplum yaratma amacındadır. 20. yüzyılın başından beri dünya siyasetindeki büyük güçlerden biri olarak modern komünizm, genellikle Karl Marx ve Friedrich Engels’in kaleme aldığı Komünist Manifesto ile birlikte anılır. Buna göre özel mülkiyete dayalı kapitalist toplumun yerine meta üretiminin son bulduğu komünist toplum geçecektir.

Komünizmi savunan akımlar arasında en yaygını Leninizm (Marksizm-Leninizm)'dir. Marksist Leninizm'e göre komünizme giden süreç burjuvazinin ortadan kalkmasını sağlayacak olan proletarya diktatörlüğüyle başlatılacak ve ardından komünizmin hazırlayıcısı sosyalizm aşamasına geçilecektir. Marksist kuramda son aşama olan komünizm ile devlet ortadan kalkacaktır.

Leninizm dışında iki komünist akım daha bulunmaktadır. Bunlardan ilki Marksizm'in temel görüşlerini benimseyen fakat Leninist modelle komünizm hedefine ulaşılamayacağını iddia eden sol komünizm veya konsey komünizmi olarak adlandırılan akımdır. Lenin'in "Sol Komünizm: Bir Çocukluk Hastalığı" adlı eserine cevaben yazılan Herman Gorter'in "Yoldaş Lenin'e Açık Mektup", Gilles Dauvé ve François Martin'in "Komünist Hareketin Güneş Tutulması ve Yeniden Ortaya Çıkışı" isimli kitaplar bu akımın takipçilerinin yarattıkları eserlerdir.

Diğer bir komünist akım ise anarşist komünizm'dir. Anarşizmin bireyci ve kolektivist akımlarından ayrılan anarşist komünizim fikri, komünizme devlet aygıtını ele geçirerek geçilebileceğini reddeder ve bunu savunan Marksizmi eleştirir. Peter Kropotkin, Nestor Makhno, Errico Malatesta, Carlo Cafiero anarşist komünizm düşüncesinin temellerini atan düşünürler ve eylemcilerden bazılarıdır.

Komünizm henüz hiç uygulanmamış ve kuramsal düzlemde kalmıştır.

*********************


Komünizm satmak ya da almak değildir,
Komünizm paylaşmaktır.

Komünizm insanları milletlerine,dinlerine,renklerine göre ayırmak değildir,
Komünizm farklılıkları zenginlik olarak görüp beraberce yaşamaktır.

Komünizm savaş değildir,
Komünizm tüm dünyada barıştır.

Komünizm çalışmadan,ter dökmeden kazanmak değildir,
Komünizm her insanın emeği kadar kazanmasıdır.

Komünizm zenginlerin mahkemelerinde fakirlerin yargılanması değildir,
Komünizm herkese eşit adalettir.

Komünizm yoksul diye insanların hastahane kapılarında,zenginlerin ise hastane süitlerinde yaşamaları değildir.
Komünizm her insana eşit sağlık imkanı sunulmasıdır.

Komünizm fakirin okula gitmek için 10km yürümesi ya da baba parasıyla okumak değildir.
Komünizm her insana eşit eğitim olanakları sunmaktır.

Komünizm hayata baba bursuyla gelip,çalışmadan yaşayabilmek değildir.
Komünizm çalışmasını engelliyecek bir sağlık sorunu vs. vs. olmadığı sürece çalışıp yaşamaktır.

Komünizm sadece zenginlerin eğlenmesi değildir.
Komünizm halkın isteklerine göre kurulan eğlence mekanlarında(diskodan tiyatroya,sinemadan ortaoyununa vs.) herkesin eğlenebilmesidir.

Komünizm orduya milyar dolarlar harcanması değildir.
Komünizm önceliği insan olan bir ideolojidir.

Komünizm etnik kökene ya da dine göre kıyak geçmek değildir.
Komünizm her insana eşit yaklaşmaktır.


3.  KAPİTALİZM

Kapitalizm ya da Anamalcılık, özel mülkiyetin üretim araçlarının ağırlıklı bir bölümüne sahip olduğu ve işlettiği; yatırım, dağılım, gelir, üretim, mal ve hizmet fiyatlarının piyasa ekonomisinin belirlediği sosyal ve ekonomiksistemdir. Bu sistemde genellikle bireylerin ya da grupların oluşturduğu tüzel kişiliklerin ya da şirketlerin emek, yer, üretim aracı ve para (bkz: finans vekredi) ticareti yapabilmeye hakkı vardır.

Kapitalist ekonomi pratiği Avrupa'da 16. ve 19. yüzyıllar arasında kurumsallaşmıştır, ama bazı niteliklerine ilk çağda da rastlanabilir, Orta Çağdöneminde de tüccar kapitalizminin erken biçimleri ortaya çıkmıştır. Feodalizmsona erdiğinden beri kapitalizm Batı dünyasındaki hakim sistemdir, bütün dünyaya da İngiltere başta olmak üzere Avrupa'dan yayılmıştır.

Kapitalizm kavramı, tek başına ele alınırsa sınırlı bir analitik anlama sahiptir. Ama uygulandığı ülkelerde önemli farklılıklar olması, coğrafya, politika, zaman ve kültür öğelerleriyle birlikte değişmesi yüzünden kimi iktisatçılar karma ekonomi tanımının günümüzdeki iktisadi sistem(ler)i belirtmek için daha doğru olduğunu söylemektedir. Kapitalizme 19. ve 20. yüzyıllarda önemli eleştiriler getirilmiştir, bu çeşitli eleştirilerin ortak yönü kapitalizmin ciddi anlamda insanlar arasında sosyal ve ekonomik eşitsizliğe yol açtığıdır.

4.  FAŞİZM  

Faşizm pek çok açıdan, Fransız İhtilali sonrasında serpilip büyüyen akılcılık, ilerleme, özgürlük ve eşitlik gibi değerlerden mürekkep Batı siyasal düşüncesine karşı bir tepki olarak görülebilir.Bu değerlerin yerini faşizmde birlik, mücadele, liderlik ve güç gibi olgular almıştır.Bu bakımdan İtalyan faşistlerin kullandığı "1789 öldü" sloganı oldukça anlamlıdır. Faşizm genel olarak seçilmiş bir ulus olma bilinci, demokrasinin reddi ve yayılmacı dış politika temellerine dayanır.


5.  PARLAMENTER REJİM

Temsili demokrasiler içerisinde Parlamenter rejimin temel özelliklerini şu şekilde özetlemek mümkündür: 
*Parlamenter rejimde yasama ve yürütme organları hukuken birbirinden bağımsızdır, ancak aralarında bir takım işbirliği ve etkileşim mekanizmaları vardır.
*Bu rejimde yürütme iki-başlıdır. Devlet başkanı, yürütmenin sorumsuz başını oluşturur. Yürütmenin sorumlu organının başında ise başbakan bulunur. Başbakanın parlamenter olması şartı bulunmaktadır; buna karşın bakanların parlamenter olması şartı aranmamaktadır.
*Devlet başkanının siyasal açıdan sorumluluğu bulunmamaktadır. 
*Bakanlar kurulunun parlamentoya karşı sorumluluğu bulunmaktadır
*Devlet başkanı hükümet etmez.
*Devlet başkanının uzlaştırıcı ve uyarıcı bir rolü bulunmaktadır.
*Yürütmenin diğer başını oluşturan Bakanlar Kurulu, yasama organına karşı sorumludur.
*Parlamenter sistemlerde çoğunluk ilkesi genel olarak esastır. Mecliste çoğunluğu sağlayan parti hükümet eder ve bu partinin başkanı başbakan olur.
*Hükümet yasama organına karşı sorumludur. 
*Parlamenter sistem tek meclisli ya da iki meclisli olabilir. 
*Parlamenter sistemde yasama ve yürütme arasındaki ilişki, işbirliği ve karşılıklı etkileme mekanizmasına dayanır. 
*Yasama, yürütmeyi çeşitli yollarla denetler ve gözetim altında bulundurur. Meclise güvensizlik oyu vererek hükümeti düşürebilir. Meclis güvensizlik oyu vererek hükümeti düşürebilir. Buna karşılık, yürütme de meclisi feshetme olanağına sahip bulunmaktadır. Fesih yetkisi, parlamenter sistemde, istikrarın sağlanmasında önemli yeri olan bir kurumdur.

6.  BAŞKANLIK REJİMİ

Başkanlık rejimi parlamenter sistemden ayırt edici özelliklere sahiptir. Başkanlık rejiminin başlıca özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz: 

*Başkanlık rejimi, katı bir kuvvetler ayrılığı ilkesine dayalıdır. Yasama ve yürütme kuvvetleri birbirinden kesin çizgilerle ayrılmıştır. Yürütme, halkın seçtiği Başkan, yasama ise Kongre tarafından yerine getirilir.
*Başkan, yürütme görevini tek başında elinde tutar. Başkan, hem devlet başkanı, hem hükümet başkanı görevini yürütür. 
*Başkanlık rejiminde, parlamenter rejimdekinin aksine yürütmenin yasamayı dağıtması, yasamanın da yürütmeyi düşürmesi olanağı yoktur.
*Yasama ve yürütme arasındaki ilişkilerde kopukluğu gidermek üzere, bir “denetim ve denge sistemi” geliştirilmiştir. Yürütmenin bazı işlemleri, örneğin üst düzey yöneticilerinin atanması Senato’nun onayını gerektirir. Buna karşılık, Başkanın da yasamadan geçen yasaları veto etme yetkisi bulunmaktadır.
Başkanlık rejiminin doğduğu ve halen uygulandığı ülkelerin başında Amerika Birleşik Devletleri gelmektedir. Başkanlık rejimi yasama, yürütme ve yargı organlarının tamamen birbirlerinden bağımsız ve eşit siyasal erke sahip oldukları bir düzenlemedir. Westminster modelindeki yasama-yürütme içiçeliği ve kuramsal olarak yasamanın, uygulamadaysa yürütmenin üstünlüğü, yerine yasama ile yürütmeden hiçbirinin bir diğerine üstün gelememesi dolayısıyla bir denge ve denetim sağlanmak suretiyle her türlü iktidar birikimi ve dikta tehlikesinin engellenmesi esasına göre oluşturulmuştur. Yasama organı içindeyse ayrıca bir denge güdülmüş, Temsilciler Meclisi nüfus büyüklüğü eşit olan tek sandalyeli (dar) bölgelerden seçilir ve nüfusu daha fazla olan eyaletlere daha fazla temsil olanağı sağlarken, Senato her eyaletten iki senatör seçmek suretiyle eyaletlerin eşit temsilini sağlamaktadır.


7.  YARI BAŞKANLIK REJİMİ

Siyasal rejimlerden bir diğeri de yarı-başkanlık sistemidir. Bu siyasal sistemin temel özellikleri şu şekilde özetlenebilir:
*Devlet başkanının sabit bir dönem için genel oyla seçilir.
*Devlet başkanı yürütme yetkisini bir başbakanla paylaşır. (ikili otorite yapısı)
*Başkan parlamentodan bağımsız olmakla beraber, yalnız başına veya doğrudan doğruya hükümet etmeye yetkili değildir. Başbakan veya kabinesi parlamentoya bağımlı olup Başkandan bağımsızdırlar. (güven oyuna tabidirler ve parlamento çoğunluğunun desteğine ihtiyaç duyarlar)
*İkili otorite yapısı, her birimin bağımsızlık potansiyeli devam etmek kaydıyla, farklı dengelere ve yürütme içinde güç ağırlıklarının kaymasına izin verir.

Yarı-başkanlık rejimi Westminster modelinin bir türevi olarak tasarlanan, ancak oydaşmacı rejim tasarımının özelliklerinden de yer yer yararlanan bir yapısal görüntüdedir. Dünyada en fazla tanınan yarı-başkanlık modeli 1958 Fransız Anayasası ile Beşinci Cumhuriyet uygulamalarına konu olan Fransız rejimidir. Özellikle 1962 değişikliğinden sonraki Fransız Anayasası halk tarafından yedi yıllığına seçilen bir başkan, halk oyuyla seçilen bir Millet Meclisi ve Senato’dan ibaret çift meclisli bir yasama organı, başkanın atadığı ve yasama organına karşı güvenoyu ile sorumlu, fakat başkan tarafından azledilebilen bir başbakan ve bakanlar kurulu ve bağımsız yargıyı öngörmektedir. İki turlu çoğunluk ve dar bölge esasına göre yapılan seçimlerle nisbi temsil korunurken, başkanlık kurumunun olağanüstü yetkilerle donatıldığı görülmektedir. Fransız yarı-başkanlık rejiminde en kritik kurum meclisi feshetmek, erken seçime gitmek, halkoyuna (referandum) başvurmak, savunma ve güvenlik politikalarıyla dış politikayı yönetmek yetkileriyle donatılmış olan Başkanlık kurumudur Böylece yürütme ikiye ayrılmış, bir Başkan ile bir Başbakan ve Bakanlar Kurulu, Başkan’ın yönetiminde çalışarak hükümet etmek durumuna getirilmiştir. 


8.  MECLİS HÜKÜMETİ REJİMİ

Parlamenter rejim ve başkanlık rejimi dışında bir de “meclis hükümeti rejimi” adı verilen hükümet sistemi bulunmaktadır. Bu rejimin de kendine has özellikleri bulunmaktadır: 
*Meclis hükümeti sistemi, meclisin üstünlüğü ilkesine dayanır; yasama ve yürütme yetkisi Mecliste toplanmıştır.
*Yürütme görevini üstlenen kurul, Meclis tarafından seçilir; meclisin emirleri doğrultusunda, Meclis adına bu görevi yerine getirir.
*Yürütme görevini üstlenen kurul üyeleri, bakanlıklar dikkate alınarak tek tek meclis tarafından seçilir. Ayrıca bir Başbakan yoktur. Her bakan meclise karşı yalnız kendi etkinliklerinden sorumludur. Ortak sorumluluk sözkonusu değildir.
*Yürütmenin yasama üzerinde Meclisi dağıtma gibi herhangi bir yetkisi yoktur.Meclisle yürütme arasında görüş aykırılığı olduğunda, yürütme, Meclisin aldığı karar doğrultusunda görevine devam eder.
*Devlet başkanının görevi, Meclis tarafından seçilen bir kişi tarafından, yine meclis adına yerine getirilir. Devlet başkanının görevleri daha çok sembolik görevlerdir.

Siyasal rejim tasarımlarından yukarıda “meclis hükümeti sistemi” olarak adlandırılan modelin uygulandığı ülkelerin başında İsviçre gelmektedir. Yukarıda da ifade edildiği üzere bu rejimin belirgin özelliği yasama ve yürütme yetkisinin Mecliste toplanmasıdır. Yani bu sistemde kuvvetler birliği ilkesi geçerlidir. 


9.  TUTUCULUK (MUHAFAZAKARLIK)

Tutuculuk, var olan durumu koruma amacını güden düşünce tarzı. Toplumun değişmesine karşı direnç gösteren, toplumsal-kültürel değerlerin korunmasını savunan sağ kanat siyasi ideoloji.

Muhafazakârlığın değişime karşı direniş olarak tanımlanması, özellikle değişim isteyen sol ideolojiler tarafından eleştirilir. Muhafazakârlığın var olan kazanımları ve değerleri korumak şeklinde bir yanı da vardır. Bu açıdan bakıldığında, herkes, solcular dahil, istedikleri toplumsal düzen gerçekleştiğinde muhafazakârlaşabilirler. Nitekim Sovyetler Birliği'ndeki solcu rejime karşı olanlar (örneğin Troçkistler) bu rejimi tutuculaşmakla suçladılar.bu suçlamanın ardından zaten rejim karşıtları ayaklanma çıkardılar.


10. LİBERALİZM

Liberalizm, özgürlüğü birincil politik değer olarak ele alan bir ideoloji, politika geleneği ve düşünce akımıdır. Genel anlamda liberalizm, bireylerin ifade özgürlüğüne sahip olduğu, din, devlet ve kimi zaman kurumların gücünün sınırlandırıldığı, düşüncenin serbest bir şekilde dolaştığı, özel teşebbüseolanak sağlayan bir serbest piyasa ekonomisinin olduğu, hukuğun üstünlüğünü geçerli kılan şeffaf bir devlet modeli ve toplumsal hayat düzeni hedefler. Devleti bir gece bekçi,si modeli olarak görmektedir.Devlet sadece bireylerin güvenliğini korumakla ve onların refahını sağlamakla yükümlüdür.Ekonomik anlamda kapital ekonomiyi benimser.Mülk edinme esasına dayanır.Devletin ekonomiye müdahalesi sadece bir görünmez eldir.Devlet müdahalesindeki temel amaç rekabet edilebilir ortamı sağlamaktır.Ekonomi ve maliye politikalarına gerek yoktur.Zaten serbest piyasa ekonomisi kendiliğinden ekonomi dengesini sağlar.Liberallerin en buyuk korkusu devletin birey karşısında güçlü konuma gelmesidir."Bırakınız gitsinler bırakınız yapsınlar" genel sloganıdır.

11. ANARŞİZM

Anarşizm kavramı Yunanca anarchaia'dan (hükümetin olmaması durumu) gelir. İnsan özgürlüğünü kısıtlayan tüm otoritelerin ortadan kaldırılmasını ve barış, uyum ve işbirliği ilkelerine dayanan yeni bir toplumsal düzen yaratma düşüncesindedir. Anarşistlere göre devlet ve devletin kurumları toplumu sömürmek için güç odakları tarafından yaratılmış bir araçtır. Anarşizm, Bireyci anarşizm ve Anarşist komünizm şeklinde tasnif edilmektedir.


Ekleyen:Ümit SERT
Kaynak:(Alıntıdır)
Aradığınız Dokümanı Bulamadıysanız, Farklı Araştırmalar Yapmak İstiyorsanız Site İçi Arama Yapabilirsiniz!

Ödev ve Araştırmalarınız için www.arsivbelge.com Sitesinde Kaynak Arayın:

Ödev ve Araştırmalarınız için Arama Yapın:
     Benzer Dokümanları İnceleyin
19. yy Osmanlı Devleti Siyasi Sosyal Ekonomik Durumu(5425)

Maurice Duverger - Siyasi Partiler(5384)

Türkiye Irak Siyasi ilişkileri(5361)

Osmanlıda Anadoluda Türk Siyasi Birliğini Sağlamaya Yönelik Çalışmalar(5359)

Fahir Armaoğlu - 20. yy Siyasi Tarihi(5359)

          Tanıtım Yazıları
      
Türkçe İtalyanca ve Almanca Cümle Çevirisi İçin Birimçevir Sitesi

Esenyurt, Beylikdüzü ve Kartal Bölgelerinde Satılık Daire İlanları

Belge Çevirisi

Siz de Tanıtım Yazısı Yayınlamak İçin Tıklayın

Diğer Dökümanlarımızı görmek için: www.arsivbelge.com tıklayın.          

Siz de Yorum Yapmak İstiyorsanız Sayfanın Altındaki Formu Kullanarak Yorum Yazabilirsiniz!

Yorum Yaz          
Öncelikle Yandaki İşlemin Sonucunu Yazın: İşlemin Sonucunu Kutucuğa Yazınız!
Ad Soyad:
          
Yorumunuz site yönetimi tarafından onaylandıktan sonra yayınlanacaktır!